Dolar 34,8686
Euro 36,6683
Altın 3.043,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 10°C
Yağmurlu
Sinop
10°C
Yağmurlu
Per 9°C
Cum 8°C
Cts 11°C
Paz 10°C

BİR ORGAN BAĞIŞLA! BİR HAYAT ARMAĞAN ET!

14 Ocak 2019 13:00

Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti (Benimde Ayancık temsilcisi olarak onur duyduğum) 10 Ocak ‘’Çalışan Gazeteciler Günü’’nde organ bağışına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir etkinliğe imza attı.

Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti (Benimde Ayancık temsilcisi olarak onur duyduğum) 10 Ocak ‘’Çalışan Gazeteciler Günü’’nde organ bağışına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir etkinliğe imza attı. Sinop Kültür Merkezinde düzenlenen törende ‘’Can ol, yaşat ki, yaşa’’ sloganıyla Cemiyet üyeleri organlarını bağışladılar. Bağış programında Türk Kızılay Genel Sekreteri Hüseyin Can ve Türk Organ Nakli Vakfı Başkanı Dr. Eyüp Kahveci ve Protokol bulundu.

Açılış konuşmasını yapan Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cengiz Demirel; “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde Ülkemizde var olan organ bağışı sorununa dikkat çekmek istedik. Bu konuyu gündeme taşımak ve vatandaşımızı teşvik etmek için Sinoplu Gazeteciler olarak bugün organ bağışında bulunduk. Organ nakli bekleyen 24 bin 935 vatandaşımızın endişesini, ızdırabını, umut beklentilerini içimizde hissediyor ve bu vatandaşlarımızın duyguları ile empati kurarak onlara destek olmayı amaçladık.” dedi. Köşemden Sayın Cemiyet Başkanımız Cengiz Demirel’i kutluyorum. Uluslararası Karikatür sergisinin Müdürlüğü koordinesinde organ bağışı yapıldı.

Karikatür sergisini gezerken Türk Organ Nakli Vakfı Başkanı Dr. Eyüp Kahveci ile kısa bir sohbetimiz de bir serzenişte bulundum. “Bu benim üçüncü kez organ nakli bağışım. 1992 yılında ehliyetime arka tarafındaki bölümde gözlerimi bağışlamamıştım neden bilmiyorum. Fakat annem gözlerini kaybedince (Yaşamının son 16 yılında sıfır görme engeli olmuştu) ilçemiz sağlık grup başkanının organ nakli bağış bilgilendirme toplantısı yapan uzman Dr. İskender Yüksel’e gözleri mide bağışlayarak (Tüm organlarımı) kampanyasına katıldım ve bir kart kimlik verdiler. Cemiyetimizin bu kampanyasına daha önce bağışladığımı bildirdim kayıtlarda yoktu. “Şimdi sizlere 3. kez bağış yapıyorum sanırım artık kayıtlar silinmez” dediğimde Dr. Eyüp Kahveci; “Duyarlılığına teşekkür ediyorum. Artık çok ciddiye alınıyor, böyle bir durum yaşanmaz” yanıtı beni biraz olsun rahatlattı.

Bir görme engelli annenin evladı olarak organ naklinin önemini bilirim. Peki organ bağışı nedir? Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisi için de kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir. Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin kişi evde, sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş ise organları kullanılamaz. Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak ölen, yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebilir. Beyin ölümü de; Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşümü yoktur, tam ve kesin ölüm gerçekleştirmiştir. Bu durum bitkisel hayatla karıştırılmamalıdır. Bir takım testler sonucunda, alanında uzman iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararına varılır daha sonra bu karar aileye bildirilir. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamaz ve kullanılamaz.

Ülkemizde yıllık ölüm sayısı 500 bin iken, 2 bin kişi beyin ölümü sonucu ölmekte. Ülkemizde aile bağları kuvvetli olduğundan yaşarken böbreğimizi veriyoruz ama ölünce toprağa gömülmesini tercih ediyoruz. Başkalarına yaşam şansı elimizdeyken… Bir anekdotla bitirmek istiyorum. Kalp kasları kalınlaşan ve kalbinin işlevini yapamaz hale gelen ve solunum cihazına bağlanan minik Çınar’ın sağlığına kavuşmasının tek yolu ‘’Kalp Nakli’’ Bunun üzerine babası; ‘’ Nasıl Dua edeceğimi bilemiyorum. Ya Çınar başka çocuklara can olacak, ya da başka çocuklar benim oğluma hayat verecek. Doktorlar tek çarenin kalp nakli olduğunu söylüyor. İnsanlar organ bağışında duyarlı olsunlar, bu bir gün herkesin başına gelebilir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.