Dolar 32,3361
Euro 35,1955
Altın 2.247,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 12°C
Hafif Yağmurlu
Sinop
12°C
Hafif Yağmurlu
Çar 10°C
Per 11°C
Cum 10°C
Cts 11°C

ÖĞRETMEN OKULLARININ KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ

14 Mart 2018 15:57

Erdoğan Erkaymaz Yazıyor

16 Mart 1848 yılında kurulan Osmanlı, Darülmuallim mekteplerinin yüz atmış altıncı kuruluş yıl dönümünü kutlamaktayız. “Geleneksel tarzda eğitim veren medreselerin yanında batı tipi okullar kurmak isteyen Osmanlı Devleti, bir taraftan ilköğretimi mecbur kılarken bu okullarda görev yapacak öğretmenleri yetiştirmenin öneminide farketmiştir.Bu amaçla 16 Mart 1848’de İstanbul’da öğretmen okulu kurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’de çağdaşlaşmanın gerçekleşebilmesi için öğretmen okulu sayısını artırmaya çalışmış MEB’e bağlı öğretmen yetiştiren kurumlar olarak “Gazi Terbiye Enstitüsü, Köy Enstitüsü, Yüksek Öğretmen Okulu gibi farklı modeller denemiştir.1982 yılında çıkan yüksek öğretim kanunu ile öğretmen yetiştirme görevi ünivetsiteler bünyesindeki eğitim fakültelerine verilmiştir.”
Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden ilerlemesinde, çok önemli bir görev üstlenen öğretmenlerimizin, tarihi gelişim içerisinde çeşitli kaynaklardan yetiştirildikleri, öğretmen yetiştirme amacıyla kurulan ilk kurum ise “Darülmuallim”dir.
Cumhuriyetimizin kurucusu başöğretmen Atatürk’ün her türlü zorluk ve sıkıntılara rağmen bu mesleği yürüten, ülkemizin kalkınmasında çağdaşlaşma yolunda payı olan öğretmenlerimize  “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır” sözleri verdiği değeri ve önemi göstermektedir.
İsmet İnönü, Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç 1940’ta yasallaşan Köy Enstitüleri; Cumhuriyet aydınlanmasının eğitim alanındaki en özgün, en çok ses gertiren uygulaması, yurdumuzun her köşesine eşit derecede kalkındırılması düşünülen projenin mimarlarıdır.Bu enstitüler kendi ülkemizin beyin gücü, yaratıcılığı ve yurt severliği örgütlenerek, toplumun en yoksul çocuklarının kendi emekleriyle ücretsiz eğitim görebilmeleri, çağdaş eğitimin olabileceğini, demokrasiyi sözde değil yaşayarak ispat etmişlerdir.
Köy enstitülerinde öğrenciler üretimde doğrudan yer almaktadırlar.Yaz aylarında kursa kalmaktadırlar.Yaz kurs uygulamalarında bölgenin özelliğine göre, duvar örme, arıcılık, meyvecilik, kavakçılık gibi çalışmalar yapmakta, bu çalışmalar ders yılı içinde tarım derslerinde de sürdürülmektedir.Kendi sınıflarını temizleme, çamaşırlarını yıkama işlerini görürler, birer müzik aracı çalarlar, eğlenceler yaparlar, halaylar çekerler.Köy enstitüleri 17 bin öğretmen,  eğitmen ve teknik eleman, 3 bin sağlık memuru mezun vermiştir.
Köy enstitüleri Türkiye’nin kültür yaşamına damga vurmuştur.Köy kökenli aydın kuşağı yetiştiren enstitüler, yönetilen tüm ağır eleştirilere rağmen öyle kalıcı iz bıraktırmışlar ki etkileri hala yok edilememiştir.UNESCO tarafından  1997 yılı Hasan Ali Yücel yılı ilan edilerek Köy Enstitüleri örneği geri kalmış ülkelere çağdaş bir kalkınma modeli olarak sunulmuştur.
Öğretmenlik bir sanattır; öğretmenin yaptığı her iş bir sanatçı becerisi gerektirir. Öğretmenin ülkesinin tüm insanlarına sevgisini, bilgisini sunan, sonunda ülkesinin aydınlanma sürecini gerçekleştiren öncü kişilerdir.Büyük devlet adamları büyük alimlerin rehberliğinde yetişmişlerdir.
Medreselere alternatif olarak kurulan rüştiye mehteplerine batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallem’in aradan 170 yıl geçmesine rağmen öğretmen okullarının Türkiye eğitim sistemindeki yerinin boşlukları hala doldurulmuş değildir. Darülmuallemini, Köy Enstitülerini, İlköğretmen Okullarını, Yüksek Öğretmen Okullarını, Eğitim Enstitülerini yaratan bu toplum şimdilerde öğretmen yetiştirmede çaresizlik içersindedir. Yürütülen bilinçli politikaların sonucu öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yitirmiştir.Bilinmelidir ki “Nitelikili eğitim için, nitelikli öğretmen” anlayışı hayata geçirilmelidir.
Öğretmen okulları, bu güne kadar mesleki birikim ve heyecanın kazandırıldığı, yurt ve insan sevgisinin işlendiği eğitim yuvaları olarak görevlerini yapmanın yanında pek çok şairi, yazarı, sanatçıyı, bilim adamını içinde barındırmış, onları bu ülkenin aydınları olarak toplumumuza sunmuştur.
Günümüzde öğretmen yetiştirmede karşılanan yetersizlikler ve sorunlar, geçmişteki başarılı modelleri aramaya ve özlem duymaya neden olmalı ki; öğretmen okullarının kuruluşu her yıl kutlanmakta.
Öğretmen okullarının 170. yıl dönümünde başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, sonsuza göç etmiş öğretmenlerimizi saygıyla anıyor, görev başındaki tüm meslektaşımı kutluyorum…

Aslan Özdemir
ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.