Dolar 32,5211
Euro 34,7870
Altın 2.420,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 22°C
Az Bulutlu
Sinop
22°C
Az Bulutlu
Per 18°C
Cum 17°C
Cts 17°C
Paz 17°C

Sivilce ve yara izleri sorun değil!

Sivilce ve yara izleri parası olanlar için bundan sonra geçmişte olduğu gibi hiç ama hiç sorun değil.

Sivilce ve yara izleri sorun değil!
16 Şubat 2016 04:57

Sivilce ve yara izleri parası olanlar için bundan sonra geçmişte olduğu gibi hiç ama hiç sorun değil.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Selin Tecimer, dermis olarak adlandırılan derinin alt katmanlarına kadar ulaşan yara ve sivilce izlerinin tedavisinde yüzeysel kimyasal soyma gibi uygulamaların yetersiz kalabildiğini bu sebeple, dermis bölgesine ulaşmada yüksek hassasiyet ve kontrol sağlayan lazer tedavilerine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Dr. Tecimer, teknolojinin bugün geldiği noktada, pek çok lazer sistemine sahip olunduğunu belirterek, “Herbirinin deri üzerinde ayrı bir etkisi vardır. Fraksiyonel lazer sistemleri iz tedavileri için tercih ettiğimiz yöntemlerden biridir. Lazer ışın atımlarının bütün olarak değil, düzenli aralıklarla deriye ulaşmasını sağlayan bu fraksiyonel sistem; öncelikle deri üzerinde pıhtılaşan kanalları açıyor. Böylece, aralıklı minik sütunlar şeklinde ısınan bu kanalların etrafındaki sağlam deri için onarım mekanizması çalıştırılırken, aynı zamanda bölgedeki kollajen üretimi de tetiklenmiş oluyor” dedi.

Derinin yeniden düzenlenmesi için kullanılan lazerlerin, ablatif ve non-ablatif olmak üzere iki farklı etkiyle çalıştığını belirten Dr. Tecimer, iz tedavilerinde onarım mekanizmasını başlatan fraksiyonel ablatif lazerlerin, öncelikli tercihleri olduğuna, ancak bunların tek başına kullanılmasının dermise etki edebilmek için, yüksek doz uygulama gerektirdiğine dikkat çekti.

Dr. Tecimer, sözlerini şöyle tamamladı: “Deri yüzeyinde daha çok hasar oluşturacak olan bu yüksek doz uygulama, iyileşme sürecinin de uzaması anlamına gelir. Bu nedenle non-ablatif sistemle eş zamanlı uygulama; daha kısa iyileşme süresinin yanı sıra, uygulama sonrasındaki 1 ila 3 gün içerisinde sosyal yaşamın devam etmesine imkan sağlar.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.