Dolar 36,2056
Euro 37,9954
Altın 3.380,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 6°C
Hafif Yağmurlu
Sinop
6°C
Hafif Yağmurlu
Pts 5°C
Sal 4°C
Çar 3°C
Per 2°C

YÜREĞİMİZE KAR YAĞARKEN!

Yazar/Mozaik Sanatçısı
22 Ocak 2025 18:17

Yüreğimden Damlayan Ayancık Anıları…

Lapa lapa kar yağışını izlemek ne kadar güzeldir. Hele hele ağaçlarla kaplı bir yerde, evinizde sobanız da yanıyorsa. Sobanın üzerinde Ayancık Kestanesi kebaba dönmeye hazırlanırken. Sevdikleriniz de yanı başınızdaysa tadına doyum olmaz. Ama kar doğaya değil de yüreğinize düştüğünde kor gibi yakıyor maalesef. Bizim de bu gün kar yüreğimize düştü.

YÜREĞİMİZE KAR YAĞARKEN!

Kar ve Gül, Ayancık-Sinop, Turan Gökmenoğlu Arşivi

Uzun zamandır, İstanbul’da kar göremedim. En son 4-5 yıl önce, öğretmeni resim dersinde hayallerini resmetmelerini istediğinde, torunum Ela da uçakla Sinop’a gitmeyi hayal edip resimlemiş. Uçağın üzerine de SİNOP yazmış. Oğlumun, gelinimin ve torunumun arzusu ile yine bu günlerde ara tatilden yararlanıp hep birlikte Sinop’a gitmiştik. Karı orada da göremedik. Kardeşim Kurtuluş bizi Köyümüz Sinecan’a götürdü. ‘’O gelmezse, biz de onun ayağına gideriz’’ dedi.

Terk edilmiş bir benzin istasyonunda tüm aile kartopu oynadık. Ellerimiz ve burnumuz donana kadar. Oradan köyümüze, hala orada bacamızı tüttüren büyük Amcamın evine uğradık. Amcamın gelini Türkan Yenge’miz evinin terasında bizi ağırladı.

Babamın doğduğu, çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği köyümüzü lapa lapa yağan karda izlerken, yengemin kendi elleriyle yaptığı ve günlerdir hayalini kurduğumuz -kara saçda pişirdiği- katlama ve yanında kendi ineğinin sütünden yaptığı ayranla karnımızı doyurduk.

Dönüşte önce babamın da yattığı aile mezarlığını ziyaret edip babamla sohbet ettik. Ardından amcamın oğlu ve torununun dükkanına uğrayıp hal hatır sorduk. Ana yolun kenarında soyadımızı taşıyan çeşmenin suyunu içtik. Kardeşim ve arkadaşları ile ava gittik. Av bahaneydi aslında. Annemin doğduğu Ordu Köyü’nde bir buğday tarlasının kenarından akan dereye bakarak piknik yaptık. Memleketimizi gözlerimize ve gönlümüze kazıyıp, heybemizde Türkan Yenge’min yaptığı ve köyümüzün kokusunun sindiği tereyağı, peynir, Keş ve köy yumurtası ile İstanbul’a döndük.

O günden beri kar görmedim. Ama o yağacağı yerleri benden daha iyi biliyor ve doğa her yıl kendi kanununu uyguluyor.

Okullar tatile girdi. Ülkemizin güzel insanları bu fırsatı değerlendirip, hem dinlenmek, hem karı doya doya yerinde yaşamak, ama en önemlisi de çocuklarının okul başarısını kutlamak için, onlarla birlikte kar tatillerini programladılar.

Bu ailelerden biri de, benim doğduğum topraklarda yetişen, benim gibi Ayancık Lisesi mezunu arkadaşlarımız Dr. Nedim Türkmen, eşi Ayşe Neva, çocukları Ala Dora ve Yüce Ata Türkmen, ara tatilini Bolu Kartalkaya’ın en eski ve köklü otellerinden birine neşe içinde gelip yerleştiler.

YÜREĞİMİZE KAR YAĞARKEN!

Neva-Nedim Türkmen ve Çocukları Ala Dora ve Yüce Ata

Pazartesiyi salıya bağlayan gece yarısı, her yanı ağaç kokulu otelin odalarını kurşuni dumanlar, kıpkızıl alevler sardı ve ülkemizin pek çok güzide insanı, eş ve çocukları ile birlikte çok uzaklarda ışıklara dönüştü.

Türkçe Öğretmeni Hanife Türkmen’in kardeşi, Orduspor Kulübü eski başkanı ve Sözcü Gazetesi yazarı Dr. Nedim Türkmen’e, o dönem Ayancık Hava Radar Mevzi Komutanı’nın kızı olan Ayşe Neva’ya, çocukları Ala Dora ve Yüce Ata Türkmen’e tanrıdan rahmet, yakınlarına, sevenlerine, hemşehrilerimize ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum.

YÜREĞİMİZE KAR YAĞARKEN!

 

YÜREĞİMİZE KAR YAĞARKEN!

Ayancık’lı Hemşehrimiz Dr. Nedim Türkmen ve eşi Ayşe Neva Türkmen

Daha mutlu, umutlu, geleceğe güvenle bakabileceğimiz güzel günlerde görüşebilmek arzu ve dileğiyle. Sevgiler…

YORUMLAR

  1. Mustafa KILIÇ dedi ki:

    Ne yazabilirim, ya da hangisini yazsam. yüreğimdeki derin acının tarifi var mı? Ayancık radarında birlikte çalıştığım komutanlığının ötesinde abi/kardeş olduğum Nejat Yılmazer abimin ve Meral ablamın, evladı, damadı ve torunları. Işıklara dönüşerek uçtular. Ruhları şad olsun.

    1. Turan Gökmenoğlu dedi ki:

      Mustafa bey merhaba. Hep iyiyi ve güzeli yazmaya adamışız yüreğimizi. Acı söz konusu olduğunda dilimiz tutuluyor. Umarım böyle acıları bir daha yaşamayız . Selamlar sevgiler…

  2. ERDEM ELBÜKEN dedi ki:

    Bolu da yaşanan felaketin izleri daha tüter iken yazılacak çok şey var fakat yazamıyor insan. İnsan hayatının para karşılığında hiç bir değerinin olmadığını bir kez daha gördük ülkemizde. Adli soruşturması devam eden bir süreçte vicdanlar aynı sesle haykırıyor suçluları. Gelişmekte olan bir ülkeyiz derken medeniyet öncesi tarihe döndük. Bu felakette yaşamını yitiren yurttaşlara rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.

    1. Turan Gökmenoğlu dedi ki:

      Merhabalar. Ne zaman ki insan hayatı ülkemizde hak ettiği değeri bulur, işte o zaman acılarımız son bulur. Selamlar…