Dolar 34,8637
Euro 36,7233
Altın 3.023,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 18°C
Parçalı Bulutlu
Sinop
18°C
Parçalı Bulutlu
Pts 17°C
Sal 15°C
Çar 11°C
Per 10°C

Türk Basın Bayramı

29 Temmuz 2015 19:26

Erdoğan Erkaymaz

26 yıl öğretmenlik, 2 yıl dershane yöneticiliği 3 yıl Belediye özel kalem müdürlüğü yaptıktan sonra Ayancık yerel gazetelerin de önce konuk yazar olarak başlayıp daha sonra sürekli köşe yazan biri olarak kendimi yerel gazeteler ve gazetelerin internet sayfalarında buldum. Kendime gazeteci demem mümkün değil! Geçimini gazetecilikten oluşturanlara karşı saygısızlık olur, haksızlık olur… Oysa bu gün her önüne gelenin, eline bir fotoğraf makinesi yerine cep telefonundan fotoğraf çekerek gazetecilik yapanın son derece saygın meslek olan ‘Gazetecilik mesleğini yaraladığı süreç yaşanmaktadır.

 

Cumhuriyet dönemimizde; Türk basınında sansür ve oto sansür; Tek parti, çok parti, darbeler dönemlerinde, Avrupalaştırmalar, demokratikleştirmeler velhasıl her dönemlerde gerçek basın emekçilere engeller konulmuş, düşünce suç olmuş, gazetecilerin ellerinden sosyal ve ekonomik hakları alınmıştır. Oysa Demokratik bir toplumda iktidarlar özgür basın anlayışına hizmet etmekle sorumludur.

 

Gazetecilerin görevi halkın doğru bilgi ve haber almasını sağlamakken, iktidarların, patronlarının çıkarlarını korumak üzere haber yapmaya zorlanıyorlar. Siyasi iktidarı eleştiren, patron gibi düşünmeyen gazeteciler işten atıldığı bir dönemde 24 Temmuzları ‘Basın Bayramı’ olarak kutlanamaz. Hala cezaevlerinde (22 gazeteci) gazeteciler bulunurken, gazeteciler gazetecilik yapamazken 24 Temmuzlar bayram değil ancak ‘anma’ günü olarak görülmelidir.

 

Basın özgürlüğünün yaşam hakkının, emeğe saygının olmadığı iklimlerde nefes almakta zordur.  Basın özgürlüğü raporlarında 199 ülke arasında 149. Sırada yer alma durumunda kalan ülkeyiz. 2015 yılı Dünya Basın Özgürlüğü listesinde komşuları Pakistan ve Malezya olan ülkeyiz. Sansür, oto sansür, korku, yıldırma, caydırma, vergi cezaları, sulh ceza mahkemeleri, Valilikler, polisler gazetecilerin hayatına olumsuzluk içinde sokulduğu 24 Temmuzlar ‘Basın Bayramı’ olarak kutlanmak çok zordur.

 

Basınımızın en büyük belası Sansür; Birkaç gün önceki ‘Suruç Katliamı’na üzülmeyen kalmış mıdır ki? Yazılı, görsel ve sosyal medyaya yayın yasağı getirmiştir. Buna Cumhuriyet Gazetesinde ‘MİT Tırları’ ile ilgili haber yapılması sonucu Can Dündar’a soruşturma açılmasına, ‘Milyonluk Mercedes’ haberine (Diyanet İşleri Başkanlığına ait) maddi ceza kesilmiş, yine Türkiye Milli Takım (Futbol) Direktörü Fatih Terim’in evinin etrafında bulunan köpeklerden rahatsızlığını haberleştiren gazetecinin işinden olmasını da ekleyebiliriz.

 

Yerel medyada gazetecilik yapmak zordur. Belediyelerin, siyasi partilerin ve bazı güçlü kurumların etkisi altına almaya çalıştıkları yerel medya, zorla ayakta kalma savaşı verirken, açık destek verdiği kamu kuruluşları sivil toplum kuruluşlardan beklenen desteği bulamamaktadır. 24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınında sansürün kaldırılmasından sonra ülkemizde Basın Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ne yazık ki son yıllar da Basın özgürlüğü ve demokrasi alanında ki engellemeler ortadayken Bayram havası da ortadan kalkmıştır. Basınımızın tam anlamıyla özgür olduğu bir Türkiye’de nice Basın Bayramlarına dileklerimle…

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.