Dolar 34,2398
Euro 37,6309
Altın 2.920,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 25°C
Açık
Sinop
25°C
Açık
Cts 26°C
Paz 24°C
Pts 23°C
Sal 23°C

Sinop ‘’Senfoni Orkestrası’’

5 Kasım 2014 18:09

Adil Yıldız

Film ve Diziler için ‘’Sinop tarihi Cezaevi’’nin doğal plato özelliği taşımasından dolayı, tüm Film ve Tv yapımcılarının en gözde mekânı olmaya devam ediyor.
 

Ulaşım zorluğundan kurtulan Sinop Havalimanının devreye girmesi ile İstanbul-Sinop havalimanında ünlü kişi yada kişiler ile karşılaşmak artık an meselesi. Yılın her ayında mutlaka cezaevinde film ya da dizi çekimleri var gücü ile yayınlara hazırlanıyor.

Bu zamana kadar aklımda kalan dizi ve sinema filmlerini sıralamamız gerekir ise; Pardon, Firar, İdam, Parmaklıklar Ardında, Tatar Ramazan diye sayabiliriz.

Peki neden Sinop Tarihi cezaevi Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin en korkunç yani’’Mahkumların hemen hemen hiç kaçmayacağını imkansız olduğundan’’ mı?Yoksa Sabahattin Ali’nin dizelerini yazdığı’’Aldırma Gönül’’Türküsünün Cezaevinde dizelerinin yazılmasından mı?Ya da o dönemlerde medyatik flaş isimlerin cezaevinde yatmasından mı dır? Ya da Amerika’nın ünlü Alcatraz hapishanesine benzetildiği ve Anadolu’nun Alcatraz’ı olarak hatırlandığı için mi? Hafızalarımızda nasıl kalmış ise kalmış sonuçta kader mahkûmlarının yaşadığı mekân olarak ta görebiliriz. Sonuçta toplumda ki algı Sinop ve Cezaevi…

Yukarıda film ve dizi isimlerini yazarken psikolojik olarak insanı rahatsız eden başlıkları sıraladım. İnsanın içini ürpertiyor. Ancak  tarihimizde bu. Nasıl ki Güneydoğu’da kan davalarının günümüze taşınıyor filmlere konu oluyorsa Sinop ilimizde, konu olarak senaryo gereği bu şekilde yansıtılıyor. Çok doğal bir tarihsel süreci izleyicileri ile paylaşılıyor.

Parmaklılar Ardında ki dizi üç yıl gibi uzun süre ekranlarda kaldı ve Sinop ilinin tanıtılmasında çok yararlı oldu. Pr noktasında da ilimize katma değeri tartışılmamalı bile.

Ancak; Sinop aklımıza geldiği’nde sadece cezaevi gelmemeli. Cezaevi sadece enstrüman arasında korayı bozmayacak ahenk içinde kalmalı. Asla bir as solist olmamalı. Enstrümanlarımızın arasında Deniz, kale, balıkçılık, tersane, tekne modelleri, Hamsoros, Paşa tabyaları, Balatlar kilisesi, Sarıkum lagün gölü,Karakum ,Rüzgar(Sörf) için ideal,Akgöl,İnatlı mağarası,Boyabat Kalesi,Tatlıca Şelaleri,Amforalar,Sinope,Diyojen,kızıl toprak,Serapis,Mitrodatis,Seyit Bilal,Tarzan Kemal,Cevizli kulak hamuru,Nokul,Hamsi,Adadaki Tümüsüler,Dr.Rıza Nur,Ahmet Mühip Dıranaz(Fahriye Abla)şiiri,Türkiye’nin en kuzey ucu gibi sıralayabiliriz.Baktığımızda tarihsel süreçte ne kadar enstrümanımız var… Sinop Senfoni orkestrası gibi . Tek saz ile konser vermenin ne anlamı var ki?

Önemli olan iyi bir senfoniyi idare edecek şef ve derslerine iyi çalışmış müzisyenlerden oluşsun. Yeterki her enstrüman çalan kişi hangi notaya basacağını iyi bilsin o zaman ortaya çok güzel bir konser çıkacaktır. Yoksa her kafadan bir ses çıkar ise konser alanından çıkın ve kaçın.

Her işi ben yaparım, her şeyi ben bilirim düşüncesi hâkim olduğunda o zaman her kafadan bir ses çıkar akordu bozulmuş enstrüman gibi oluruz.

Sinop sadece Cezaevi değil…Çok seslilik iyidir ancak sadece orkestra’da ‘’Bağlama’’yok!!!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.