Böyle düşündüğüm için ırkçıyım!

Şimdi gelipte bana ırkçı demeyin, ırkçılıktan bahsetmeyin.

BDP'li milletvekillerinin Sinop'a gelecek olması her yerde söz konusu oldu. Eleştiride bulundum, eleştirimin yanlış anlaşılması benim ırkçı olduğumu düşündürdü. Eleştirimi tekrar yapmak istiyorum. Bir Türk vatandaşıysam düşüncelerimi açıklamakta özgürüm. Bu özgürlüğümü kullanacağım. Burada amacım siyaset yapmak değil. Eğer gerçekten düşüncelerimde bir yanlışlık varsa; tamam ben IRKÇIYIM.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün kanunlarına uyacaksa her milletten herkese kapımız açık. Ben bir Kürt gelsinde her şeyi dört dörtlük yapsın demiyorum. Biz yapıyor muyuz sanki? Elbet uymadığımız kurallar var, onlarda uymayacaktır. Ama mevzu bu değil; sen bu ülkeye gelip bu ülkenin topraklarını bölmeye çalışırsan, Türk askerine, polisine taş, molotof atarsan karşında beni bulursun. Bütün Türk milletini bulursun. 

Sen gelip topraklarımı parçalamak için mücadele edersen, bende senin yaşadığım bölgeye, ülkeye, vatanıma girmemen için her türlü mücadeleyi gösteririm. 

Şimdi bana ıkrçı diyen arkadaşlarıma, hocalarıma soruyorum. Evet yanlış okumadınız; hocama soruyorum… BDP'li milletvekilleri bizim toprağımızı ele geçirmeye çalışacak, ben sessiz mi kalacağım? Göz mü yumacağım? Hayır, asla böyle yapmam. Sen bu ülkenin bir milletvekiliysen özgürce konuşabilirsin, isteklerini dile getirebilirsin. Fakat senin isteklerin ülkeyi bölme amacı güdüyorsa, ben senin hakkında her şeyi söylerim. Her şeyi yazarım, her şeyide yaparım. Hangi kökenden olursan ol. Adam olana kapımız açık, buyur gel misafirimiz ol. 

Şunu da eklemek istiyorum; Mete Çağdaş'ın yapmış olduğu habere göre BDP'li milletvekillerini, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sinop il temsilcisi Ceyhan Akay’ın davet ettiği ortaya çıktı.

Ceyhan Akay yaptığı açıklamada şunları söylemiş: "Onlar PKK’lı filan değil. Onlar bizim davetlimiz olarak Sinop'a geliyorlar. Çünkü yeni bir parti kurma oluşumu içersindeyiz. HDK'yi HDP yapacağız yani Halkların Demokratik partisi olacağız. İsteyenler gelip toplantımıza katılıp sorularını yöneltebilirler. Arkadaşlarımız demokratik hakları olan konuşabilme ve özgürce fikirlerini söyleyebilme haklarını kullanacaklardır."

Atatürk'ün bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum; "Bütün dünya bilmeli ki; karşımızda böyle bir düşman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana merhamet, aciz ve zaaftır; bu insaniyet göstermek değil, insanlık hassasının yok olduğunu ilan eylemektir."