132 YIL SONRA İKİ AYANCIKLININ BULUŞMASI
Ünlü Öykü Yazarımız Ömer Seyfettin, ölümünün 105’inci yıl dönümünde mezarı başında anıldı.
Gönen’de doğan ünlü öykü yazarımız Ömer Seyfettin, ölümünün 105’inci yıl dönümünde İstanbul Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı.
Gönen Belediye Başkanı İbrahim Palaz’
1884 yılında Gönen’de doğan ünlü şair ve öykü yazarımız Ömer Seyfettin’in çocukluğu, ilk eğitimine başladığı yıllara kadar çok sevdiği Gönen’de geçti. 1891 yılında, annesi ile birlikte, Redif Subayı babasının Ayancık Askerlik Şube Reisi olarak görev yaptığı Ayancık’a geldi. İlkokul eğitimini Ayancık Sıbyan Mektebi’nde tamamladı. Eğitimini sürdürmek için dedesinin İstanbul Kocamustafapaşa semtindeki evine döndü ve babası gibi asker olması istendiği için Eyüp Askeri İdadisi’ne yazdırıldı.
Ayancık’tan ayrılışından 132 Yıl sonra iki Ayancık’lının Buluşması
Askeri eğitimi sırasında gözlerinden rahatsızlandı. Doktoru ‘’kitap okumayacaksın!’’ tenbihi ile hava değişimine gitmesini önerdi. Annesi ile birlikte bu defa hava değişimi amacı ile ikinci kez babasının yanına, Ayancık’a geldi.
Ünlü öykü yazarımız Ömer Seyfettin’in, ilk öyküsü 1902 yılında Sabah Gazetesi’nde yayınlanan ‘’Tenezzüh’tür. Giriş, gelişme ve sonuç bölümlü, olayı ön plana çıkaran, karakter tahlili ve mekan tasvirini arka planda tuttuğu öykü modeli, Türk okurlarına Ömer Seyfettin tarafından tanıtılmıştır.
Ömer Seyfettin’in Ayancık’ta geçen çocukluk yılları sonrası
Ömer Seyfettin, öykü türünün en önemli ustalarından biridir. Samipaşazade ve Halit Ziya’dan sonra özellikle öyküleri ile öne çıkar. 36 yıl gibi çok kısacık ömrüne 140 eser sığdıran ender yazarlardan biridir. Şiirle başlayan edebiyat serüveni öyküleri ile sürer.
Ömer Seyfettin’in kızı Güner Elgen’le Nişantaşı’ndaki evinde, 1986
Edebiyat-ı Cedide öykücülüğünden Cumhuriyet Dönemi Türk öykücülüğüne geçişte Ömer Seyfettin, en önemli kilometre taşlarından biridir. Ömer Seyfettin’in 1907 yılında Haftalık İzmir Dergisi’nde çıkan ‘’Sa’y ve Saadet=Çalışma ve Mutluluk’’ yazısında, Ayancık’a hava değişimi için geldiğini ve o yıllardaki Ayancık’ı ne güzel anlatıyor;
Ömer Seyfettin’in Ayancık’ta geçen çocukluk Öyküsü eserim
‘’Mektepte iken o kadar mesut idim ki… Dersler, oyunlar, sonra gevezelikler, sonra jimnastik! Bir gün gözlerim ağrıdı. Pederimin yanına, “Hiç kitap okumayacaksın.” tembihiyle tebdil-i havaya gönderildim. Orası (Ayancık) tenha ve deniz kenarı idi. Her gün sahilde, köpüklerle yıkanan temiz ve naim çakıllar üzerinde gezinirdim. Pek garip fikirlerim beni mustarip etmeğe başladı. Hayatın boşluğunu, vahiyet-i müteselsilesini muhakemeye başlıyordum. İki haftada o kadar tebdil-i tabiat ettim ki neşemi kaybettikten sonra, o vakte kadar lakayt ve şen nasıl yaşadığıma taaccüp ediyor, gafletime, safiyetime acımağa bile cüret ediyordum.’’
Ömer Seyfettin, eşi Calibe hanım ve kızı Güner Elgen’le
Gözlerinden rahatsızlanan Ömer Seyfettin’in yazma düşünce ve çabalarının Ayancık’ta oluşmaya başladığını anladığımız bu hatırası, onun ‘’Falaka’’ öyküsününde Ayancık’ta geçen çocukluğundan da kesitler sunuyor. ‘’Doğduğum Yer’’ şiirinde anlattıkları Gönen’den daha çok Ayancık’a benziyor!
Ömer Seyfettin’in eşi Calibe hanım ve kızı Güner Elgen’in mezarı başında Salim Nizam ve Celal Yılmaz ile birlikte
6 Mart 2025 günü, Ömer Seyfettin’in Ayancık’tan ayrılışından tam 132 yıl sonra iki Ayancık’lı, ünlü öykü yazarımızın ölümünün 105’inci yılındaki anma töreninde, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda buluştuk. Gönen’den gelen hemşehrileri, genç öğrencileri, Gönen Belediye Başkanı ve Kaymakamı ile Ömer Seyfettin Öykü Yarışması’nın 1990 yılında ‘’Sinema Kuşu Sevgilim’’le ilk birinciliğini kazanan Necati Güngör, Gönen’li araştırmacı Celal Yılmaz, Gönen’li Yazar Salim Nizam, Sarıyer ADD üyeleri ve Ömer Seyfettin Sevdalıları ile birlikte, Ömer Seyfettin’i mezarı başında andık.
Türk edebiyatının tanınmış şair ve tiyatro yazarı Abdülhak Hamid Tarhan’ın mezarı
Mezarının hemen yakınında Ömer Seyfettin’in kızı Güner Elgen ve annesi Calibe hanımın mezarı ile birlikte tazminat sonrası yenileşme devri Türk Edebiyatı’nın tanınmış şair ve tiyatro yazarı Abdülhak Hamid Tarhan ve değerli gazeteci, yazar ve insan hakları savunucusu Abdi İpekçi’nin mezarlarını da ziyaret ettik.
Gazeteci, yazar ve insan hakları savunucusu Abdi İpekçi’nin mezarları
Türk edebiyatına adı altın harflerle yazılmış değerlerimizi ve kıymetli eserlerini unutmamak, unutturmamak dileği ile, selam ve sevgiler.
Harika paylaşımınız ve duyarlılığınız için gönülden kutluyorum. Selam ve saygılar
Turan Bey kaleminize sağlık. Ömer Seyfettin hayranı olarak sizin kaleminizden tekrar tekrar okumak ayrı bir gurur, tebrik ederim. Saygı ve sevgilerimle🙏
Teşekkür ederim Mustafa bey. Selam ve sevgiler….
Teşekkür ederim Nurhayat hanım. Ömer Seyfettin çocukluğumuzun en güçlü yazarıydı. Her kelimemizde onun katkısı var. Selamlar sevgiler…