Dolar 32,5501
Euro 34,9800
Altın 2.418,25
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 19°C
Hafif Yağmurlu
Sinop
19°C
Hafif Yağmurlu
Cum 17°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 16°C

Açılım ve Siyaset

15 Nisan 2013 15:23

İlyas Özdemir

Yaklaşık otuz yıldır süre gelen ve kırk bin gencimizi çatışmalarda şehit verdiğimiz bir süreçten bahsederken bu sıkıntının çözümü için uğraşan iktidar partisine ağza alınmayacak hakaretlerde eleştirilerde bulunan muhalefet parti genel başkanları neyin peşindeler bunu anlamak mümkün değil.

 

Yıllarca bizim çocuklarımızı doğuda, güney doğuda şehit verdik.Bu süreç mutabakatla sonuçlanmazda, sekteye uğratılırsa, yine aynı sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız.Yine gençlerimizi şehit vereceğiz.tabutlar sırta alınacak “Şehitler ölmez,vatan bölünmez diye bağıracağız.

 

Bu bölgede şehit olan ve anlaşma sağlanamazsa şehit olacak evlatlarımızdan sadece Ak parti mi sorumlu? Yoksa Recep Tayyip ERDOĞAN mı sorumlu. Diğer siyasi parti başkanlarının hiç sorumluluğu yok mu bu terör olaylarıyla ilgili.

 

Yıllarca muhalefette kalmış veya koalisyon ortağı olmuş muhalefet parti başkanları Abdullah Öcalan 16 Şubat 1999 da kenya’da yakalandığında ve bu tarihten iki ay sonra 18 Nisan da DSP ve MHP seçimden başarılı çıkmışlardır. Bu iki partinin güdümünde kurulan üçlü koalisyon hükümeti Öcalan’ın yakalanıp dönüş yolunda sarf ettiği, yargılanma sırasında da tekrarladığı ”ülkeme hizmete hazırım” mesajını o dönemin koalisyon hükümeti yetkilileri eğleme geçirebilmiş olsaydı o günden bu güne şehit düşen evlatlarımızı belki kaybetmemiş olacaktık.

 

Şimdi muhalefet olan siyasi parti başkanları ağızları dolu dolu atıp tutuyorlar. Kendileri oy kaygısı içerisindeler, terör gibi önem arz eden toplumu derinden üzen konuların değerlendirilmesinde oy kaygısı düşünülmemesi gerekiyor. Terör bitirilirse maddi manevi ülkemizin büyük karı olacaktır.

 

Toplumla ilgili bir sorunun çözülmesi için illa iktidar olmak gerekmiyor. Siyasetle uğraşan toplum işleriyle uğraşan tüm seçilmiş ve atanmışlar sorumluluk bilinci içerisinde olmaları gerekmektedirler. Evladını şehit vermiş bir anne babanın acısını bir düşünürsek, ne kadar önemle bu konuya sahip çıkmamız gerektiğini anlamış oluruz. Hepimizin evladı var. Şehit düşen gencimizi kendi evladımız olarak hesap edersek o zaman sıkıntının boyutunu daha iyi anlamış oluruz, şehit anne babasının ne kadar acı çektiğini anlayabiliriz. Allah hiçbir aileye evlat acısı vermesin. Böyle bir acı tattırmasın.

 

Hayatın gerçeklerine böyle toplumu ilgilendiren olaylara siyasi gözle bakmamak gereklidir. Siyasi bakarak değerlendirme yaparsak iktidar partisi bu işi düzeltirse daha da güçlenir şeklinde düşünüp her yapılanı kötü demek yanlış olacaktır. Yanlışı doğruyu iyi analiz etmek lazım. Doğruya da doğru diyebilmek erdemlilik olacaktır.

 

Açılım sürecinde seçilen 63 Akil insanın, toplumun sima olarak tanıdığı kişiler den seçilmiş olmasından ziyade, her birey bu konunun düzelmesi için birer akil insan görevi üstlenmesi gerekmektedir. Olumsuz konuşmak, olumsuz değerlendirmeler yapmak en kolay olanıdır. Ülkemizin geleceği için çok önem arz eden konularda hiçbir beklenti gözetmeden el birliği yaparak sorunların çözülmesinde yardımcı olunması lazım.

 

Toplumumuzun anlayış tarzı, algılama şekli değişti. Yani on beş sene önce, yirmi sene önce seçimlerde köyün ağasının, şehrin beyinin dediği yere oy verme devri bitti. Köylü Ahmet amcam akşam olunca televizyonunu açıyor, ne konuşuluyor ülkemizde ne oluyor, bunları en güzel şekilde dinliyor ve kendi iradesi doğrultusunda gün geldiğinde oyunu veriyor.

 

Siyaset yaptığımız dönemlerde gezmediğimiz köy mahalle kalmazdı. Şimdi ise ne kadar ayağına gitseniz de vatandaş televizyondan kendi siyasi tercihini yapıyor.

 

İktidar partisi açılım sürecinde ülkemizin zararına olacak bir tutum içerisinde olur mu acaba diye soranlar tabi ki olacaktır.

 

Bazen insanların kafaları karışıyor. Toplumumuzun kafasının karışması da gayet doğal. Bakıyorsunuz muhalefette olan siyasi parti başkanları eyvah ülke satılıyor, elden gidiyor diyorlar. Yok böyle bir şey. Böyle bir şey olacağına imkân ve ihtimal vermek saflık olur.   Böyle bir şey olacağını Türk milleti gerçekten anladığında daha önce oy verip te baş tacı yaptığı siyesi partileri nasıl tarihten silmişlerse, sandığa gömmüşler se, aynısını bu iktidar partisine de yapacaklardır. Onun için kimsenin kaygısı olmasın, toplumu olmadık işlerle meşgul etmek yerine aklıselim olarak süreci izlemek ve üzerine görev düşenlerin görevlerini tam yerine getirmek suretiyle, Ülkemizin refahı için, gelecek nesillere kötü bir sermaye bırakmamak için, üzerimize ne düşüyorsa yapalım ve daha güzel günlere sağlık, Mutluluk, Huzur ve barış içerisinde girelim. Tüm okurlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

 

İlyas ÖZDEMİR

Ayancık Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.