Dolar 42,5476
Euro 49,6086
Altın 5.758,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 19°C
Çok Bulutlu
Sinop
19°C
Çok Bulutlu
Paz 18°C
Pts 17°C
Sal 14°C
Çar 13°C

Telefondan Uzak Kalma Korkusunun Psikolojik Etkileri

Telefondan uzak kalma korkusunun bireylerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkilerini ve bu durumla başa çıkma yollarını keşfedin.

Telefondan Uzak Kalma Korkusunun Psikolojik Etkileri
8 Aralık 2025 16:36

Telefon bağımlılığı ve şarjının bitmesi korkusu olarak tanımlanan nomofobi, günümüzde yaygınlaşan dijital kaygı türlerinden biridir. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, nomofobinin bireylerin psikolojik, sosyal ve fiziksel sağlığı üzerindeki etkilerini ve bu durumla mücadele yöntemlerini değerlendirdi.

Nomofobinin Tanımı ve Etkileyen Faktörler

Nomofobi, “no mobile phone phobia” kavramının kısaltması olup, kişinin akıllı telefonundan ayrı kalma ya da cihazın şarjının bitmesiyle duyduğu derin kaygıyı ifade etmektedir. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu kaygının basit bir endişeden çok, dış dünya ile bağlantının kesileceği hissinin yol açtığı yoğun bir korku olduğunu belirtti. Özellikle genç nüfusun sosyal iletişimlerinin büyük bölümünü telefon aracılığıyla sürdürdüğünü ve bu nedenle bu kaygıyı daha yoğun deneyimlediğini vurguladı. Ayrıca, bağımlılık eğilimi olan bireylerin, genel anksiyete seviyesi yüksek kişilerin ve yoğun sosyal medya kullanıcılarının nomofobiye daha yatkın oldukları ifade edildi. Aydın, telefon kullanımının artık sadece iletişim aracı olmaktan çıkarak kimlik ve sosyal statü algısında da merkezi bir role sahip hale geldiğini aktardı.

Fizyolojik Tepkiler ve Beynin Rolü

Telefonun şarj seviyesinin azalması halinde beyinde stres tepkilerinin ortaya çıktığını belirten Aydın, bu durumun kortizol hormonunun salgılanmasını tetiklediğini açıkladı. Şarj kritik eşiğe ulaştığında bilinçdışı olarak algılanan tehdit sinyali nedeniyle vücutta “savaş ya da kaç” tepkisinin etkinleştiği bildirildi. Bu mekanizma, kalp hızında artış, terleme, titreme gibi fiziksel belirtilerle kendini gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre nomofobi yaşayan bireylerde gerçek olmayan telefon titreşimi veya sesinin algılanması gibi beyin kaynaklı fenomenlerin de görülebileceği ifade edildi. Bu bulgular, kaygının beyinde derin işleyiş biçimlerine sahip olduğunu göstermektedir.

Nomofobinin Uzun Dönem Psikolojik Sonuçları

Aydın, nomofobinin geçici bir korkudan ziyade uzun vadede ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir durum olduğunu kaydetti. Telefon şarj durumu ile ilgili sürekli kontrol ve endişe hali kişinin kronik stres ve anksiyete seviyesini yükseltebilir. Bu durum, zaman içinde panik bozukluğu ve genel anksiyete bozukluğu gibi daha ciddi psikiyatrik hastalıklara dönüşebilmektedir. Ayrıca, telefon bağımlılığı gerçek hayat sosyal ilişkilerinin zayıflamasına yol açarak bireyde izolasyona neden olmaktadır. Gece saatlerinde yaşanan şarj kaygısının uyku düzenini bozduğu ve uyku sorunlarına zemin hazırladığı belirtildi. Tüm bu etkenlerin bir araya gelmesi sonucu kişinin yaşam kalitesi, iş ve eğitim performansı ile genel mutluluğu azalabilmektedir.

Nomofobi ile Mücadele Yöntemleri

Nomofobiyle başa çıkmak için bilinçli teknoloji kullanımının temel olduğunu vurgulayan Aydın, günlük hayatta telefonun gereksiz kullanımının sınırlandırılması gerektiğini belirtti. Bireylerin yemek sırasında veya sosyal ortamda telefonlarını bir kenara bırakmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca gereksiz bildirimlerin kapatılması, telefonun kullanımının sınırlandırıldığı alanlar oluşturulması (örneğin yatak odasına telefon sokulmaması) gibi uygulamalar önerilmektedir. Bu yöntemlerin kişiye telefonundan bağımsız bir yaşam sürdürebileceği bilincini kazandırdığı ifade edildi. Eğer bireysel çabalar yeterli olmazsa, bilişsel davranışçı terapi gibi profesyonel yaklaşımlarla uzman desteği alınmasının faydalı olabileceği belirtildi.

Kaynak: BYZHA

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.