Dolar 32,4445
Euro 34,7285
Altın 2.440,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 17°C
Az Bulutlu
Sinop
17°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 17°C
Pts 16°C
Sal 17°C

Sana bu asker elbisesi yakışmıyor!

Atatürk Havalimanını işgal eden Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı Gelişim Şube Müdürü Albay Mustafa Kol’u tankın içinden çıkartarak polise teslim eden Siirtli Avukat Ünün, yaşadıklarını anlattı.

Sana bu asker elbisesi yakışmıyor!
26 Temmuz 2016 11:20

Ünün: “Yanımızdaki sivil polis, Kol’un askeri kıyafetini çıkardı. Beni en çok etkileyen buydu. ‘Sana bu asker elbisesi yakışmıyor’ dedi. Hatta Mustafa Kol’un gözaltı fotoğraflarında görülen mavi gömlek o sivil polisin gömleğiydi”

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ)  başarısız olan darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanını tanklarla işgal eden  Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı Gelişim Şube Müdürü Albay Mustafa  Kol’u polise teslim eden Siirtli Avukat Hüseyin Ünün, “Yanımızdaki sivil polis,  Kol’un askeri kıyafetini çıkardı. Beni en çok etkileyen buydu. ‘Sana bu asker  elbisesi yakışmıyor.’ dedi. Hatta Kol’un o meşhur gözaltı fotoğraflarında görünen  mavi gömlek o sivil polisin gömleğiydi.” dedi.

15 Temmuz gecesi Basın  Ekspres Caddesi’nin tanklarla kapatıldığını görünce bir an bile tereddüt etmeden  arabasıyla harekete geçtiğini söyledi.

Caddenin ters istikametine geçerek, havalimanına gittiğini  ve  tanktaki askerlere çekilmeleri çağrısı yaptıklarını ancak askerleri ikna  edemediklerini belirten Ünün, “Bunun üzerine biz de tankları tekmelemeye  başladık. Üç kişilerdi. Bir tanesi gülerek havaya ateş açtı. Tepkimiz daha da  artınca seri şekilde havaya ateş açmaya başladı. Bir ara silahları millete  doğrulttu.” dedi.

 Saatler geçtikçe moral kazanan darbe karşıtı vatandaşların  havalimanına akın etmeye başladığını, bir ara herkesin işgal edilen kuleye  gittiğini kaydeden Ünün, kulenin özel harekat polisleri tarafından alındığını  görünce havalimanı girişine yöneldiklerini ve işgale komuta eden Albay Mustafa  Kol’u tankın içinden çıkardıklarını dile getirdi.

 Hüseyin Ünün, şunları söyledi:

 “Tankları havalimanı girişinden uzaklaştırdık, hatta oradaki polis  özel harekatçılar halkı görünce onlara sarıldı ve ağladı. Ben ‘Darbeci askerlere  niye müdahale etmiyorsunuz?’ deyince polisler, ‘Biz 19-20 yaşlarındaki bu  gençlere sıkamayız’ dediler. Orada çok duygulu anlar yaşadık. Ben Mustafa Kol’un  kim olduğunu bilmiyordum. Tankın üzerine çıkanlar arasındaydım.  Mustafa Kol’u  tankın içinden çıkardık. Ben de onu asker zannettim. Masum duruyordu. Yanımızdaki  sivil polis arkadaş da Kol’un askeri kıyafetini çıkardı. Beni en çok etkileyen  buydu. Darbeci Kol’a “Sana bu asker elbisesi yakışmıyor.” dedi. Hatta Mustafa  Kol’un gözaltı fotoğraflarında görülen mavi gömlek o sivil polisin gömleğidir.  Kamuflajını çıkartınca çıplak kalmasın diye gömlek verdiler. Askeri kıyafeti de  darbecinin üzerinde kalmasın diye araca attılar. Polis harekatın aracına  götürdüler yoksa orada vatandaşlar linç edebilirdi.”

  ” Kimse ‘tankın altında kalacağım’ diye düşünmedi”

Ünün, darbe girişiminde bulunan askerleri alandan uzaklaştırdıktan  sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havalimanına gelmesini  beklediklerini, bu sırada bazı uçakların alçak uçuşla vatandaşı korkutmaya  çalıştığını kaydetti.

Hüseyin Ünün, “Havalimanında tanklara karşı dururken, üstünüzden savaş  uçakları geçerken hiç ölürüm diye korktunuz mu?” sorusuna şu karşılığı verdi:

 “Bu vatanın toprakları insanın namusu gibidir. İnsan kendi toprağını,  eşimi, çocuğunu, vatandaşını bırakır mı? Bizim aramızda Türk, Laz, Kürt, Çerkez  olsun, hiçbir farkı yok. Herkes bir mücadele içindeydi. Kimse ‘Havalimanında bana  sıkacaklar, tankın altında kalacağım veya savaş uçağı bomba atacak’ diye  düşünmedi.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.