Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan Öneri: Her Gün En Az 20 Dakika Sessiz Zaman Ayırın
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan tavsiye: Her gün en az 20 dakika sessiz kalın, zihninizi dinlendirin ve stresle başa çıkın.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mindfulness yani bilinçli farkındalık kavramının anlamını, nörobilimsel etkilerini ve uygulama biçimlerini detaylı olarak değerlendirdi.
Mindfulness: Bilinçli Zihinsel ve Duygusal Farkındalık
Prof. Dr. Tarhan, Mindfulness teriminin Türkçeye bilinçli farkındalık olarak tercüme edilmesinin uygun olduğunu belirtti. Bu kavramın, zihinsel ve duygusal farkındalığı kapsadığını vurgulayan Tarhan, üç temel unsur üzerinde durdu: niyet, dikkat ve tutum. Kişinin öncelikle niyetini dışsal olaylar yerine kendi hedeflerine yönlendirmesi gerektiğini, ardından dikkatini doğru noktaya odaklaması gerektiğini ifade etti. Son olarak ise, bireyin zor durumlarda kendi tutumunu seçebilir hale gelmesinin önemini vurguladı. Bu süreçlerle kişi zihinsel kontrolü kendi elinde tutar.
Meditasyon ve Mindfulness Arasındaki Farklar
Prof. Dr. Tarhan, meditasyon ile Mindfulness arasındaki farkı netleştirdi. Meditasyonun; zihinsel odaklanma, ritmik nefes çalışmaları ve genellikle rahatlatıcı seslerin eşliğinde yapılan bir gevşeme tekniği olduğunu belirtti. Mindfulness ise daha geniş bir kavram olarak meditasyonun bir alt dalı ve aracı konumundadır. Bu nedenle meditasyon Mindfulness uygulamalarının bir parçasını oluşturur.
Nörobilimsel Etkiler ve Beyin Yönetimi
Mindfulness uygulamalarının beyinde belirgin nörobilimsel değişiklikler oluşturduğu kanıtlanmıştır. Prof. Dr. Tarhan, frontal lobun yürütücü işlevleri, amigdalanın tehdit algısı ve Default Mode Network adı verilen otomatik pilot işlevinin Mindfulness ile nasıl düzenlendiğini açıkladı. Bu düzenleme sayesinde kişi, stres ve kaygı seviyesini kontrol altında tutabilmektedir.
Hücresel Düzeyde Faydalar: Telomerler ve Yaşlanma
Prof. Dr. Tarhan, Nobel ödüllü araştırmalara referansla, kronik stresin hücresel yaşlanmayı hızlandırdığını söyledi. Mindfulness’ın stresi yönetmede etkili olduğunu, bu sayede telomerlerin korunmasına ve telomeraz enziminin etkin çalışmasına katkı sağladığını belirtti. Böylece biyolojik yaşlanma süreci yavaşlatılmaktadır.
Zor Duyguların Yönetimi ve Doğru Anlama
Mindfulness uygulamalarının sadece pozitif düşünce dayatması olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, asıl amacın zor durumlarda soğukkanlılık kazanmak olduğunu ifade etti. Kişilerin geçmiş veya gelecekte değil, anda kalmaya odaklanarak zor duygularla başa çıkmasının önemine değindi. Bunun, gerçekçi ve anlam odaklı bir yaşam felsefesinin parçası olduğunu açıkladı.
Kabul Etme ve Mevcut Durumun Anlaşılması
Mevcut durumun kabulünün Mindfulness sürecinde temel bir unsur olduğunu belirtti. Kişinin değiştiremeyeceği koşulları kabul etmesinin, duygusal yükü hafiflettiğini söyledi. Üzüntünün gereklilik ve çaresizliği açısından değerlendirilerek, gereksiz üzüntüden kaçınılmasının psikolojik dengeyi koruduğunu ifade etti.
Uzun Vadeli Hedeflerde Sabır ve Niyet
Mindfulness’ın kişilere uzun vadeli amaçlar doğrultusunda zorlukları aşma becerisi kazandırdığına değindi. Kısa vadeli hazlardan uzaklaşıp anlam odaklı hedeflere yönelmenin, niyetlenmiş davranışla beyinde farklı sinirsel ağların aktive edildiğini vurguladı. Bu süreçle bugünkü fedakarlıkların geleceğe olumlu yansımalarının sağlandığını belirtti.
Stres Yönetiminde Mindfulness Uygulama Süreci
Tek seferlik Mindfulness uygulamasının etkili olmadığını, sürekli tekrar ile stres karşısında soğukkanlı kalma becerisinin kazanıldığını aktardı. Beyinde Alfa dalgalarının artırılması yoluyla durumun otomatikleştiğini, Neurofeedback gibi bilimsel yöntemlerle bu becerinin ölçüldüğünü açıkladı. Mindfulness’ın psikiyatride inkılap niteliğinde, müdahale yerine koruyucu rol üstlenen yöntemlerden biri olarak değerlendirildiğini ifade etti.
Mutluluk Kavramı ve Mindfulness İlişkisi
Prof. Dr. Tarhan, mutluluk kavramının hedonik (haz) ve anlam mutluluğu olarak iki farklı türde ele alınması gerektiğini belirtti. Mindfulness’ın sahte mutluluk değil, gerçek anlamda anlamlı ve sürdürülebilir mutluluk sağladığını ifade etti. Bu bağlamda Dopamin ve Serotonin yolaklarının rollerine değindi.
Farkındalık Sürecinde Duygusal Yönetim
Yaşanan duygusal zorlukların gözlemci bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu yöntemle mutsuz görünen olaylara farklı bakış açıları kazandırıldığını ve duyguların satın alınmasının önüne geçildiğini söyledi. Gözlemciliğin öğrenilmesi gereken bir beceri olduğunu açıkladı.
Dijital Çağ ve İçsel Farkındalık
Dijital çağın getirdiği yoğun uyaranlardan arınmak için dijital detoksun önemine işaret etti. Kişilerin kendi ruh hallerine nesnel şekilde bakabilmelerinin modern yaşam kalitesi için kritik olduğunu ifade etti.
Beynin İşleyişi ve Nöroplastisite
Beynimizin biyolojik bir bilgisayar gibi çalıştığını ve ön bellek doluluğunun performansı etkilediğini belirtti. Genetik ve öğrenmeyle oluşan yüzde 70 oranındaki algoritmaların yeni bilgiyle yeniden yazılması gerektiğini vurguladı. Böylece eski sorunlara yeni çözümler üretmenin mümkün olduğunu aktardı.
Mindfulness ve Günlük Hayata Entegrasyon
Bu teknik için kişinin yaşam felsefesine uygun şekilde günlük sessiz zaman ayırmasının zorunlu olduğunu ve bunun doğal yaşam ritmine uygun bir meditatif eylem olduğunu söyledi. En az yirmi dakikalık bu uygulamanın beyin stres hormonlarını azalttığını ve vardığı rahatlamayı desteklediğini açıkladı.
Davranışların Kalıcılığı ve Alışkanlık Süreci
Mindfulness pratiğinin tekrarla alışkanlık, ardından kişilik haline dönüştüğünü belirtti. Duygu ve düşüncenin birleşerek inanca dönüşmesi, ardından alışkanlık ve kişilik gelişiminin altı haftalık periyotlarla gerçekleştiğini anlattı. Böylece otomatik davranış biçimleri oluşur.
İçsel Eleştirmenin Yönetimi
İçimizde bulunan eleştirmen sesi yönetmenin Mindfulness’ın kritik boyutlarından biri olduğunu vurguladı. Bu eleştirmeni kontrol altına almanın kişiyi içsel kararsızlıktan koruyacağını ve psikolojik sağlamlık sağlayacağını aktardı.