Küresel Göç: Yeni Çağın Eşiğinde Dönüşüm!
Küresel göçün etkilerini ve yeni çağda nasıl dönüştüğünü keşfedin. Geleceğe dair içgörülerle dolu bu analize göz atın!
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve İnsan Hakları Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü dolayısıyla göçün küresel ölçekteki yeni eğilimlerini inceledi. Uluslararası Göç Örgütü’nün verilerine göre, dünyada 281 milyondan fazla uluslararası göçmen bulunmaktadır ve bu sayının her yıl artması, göçün küresel ve yapısal bir olguya dönüşümünü göstermektedir. Göçmen işçi sayısının ise 165 milyonun üzerinde olduğu belirtilmektedir.
Göç Dinamikleri ve Ekonomik Etkiler
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Türkiye’nin bu sürecin önemli bir aktörü olarak hem göç alan hem de göç veren ve transit ülke olarak kritik bir konumda bulunduğuna dikkat çekti. Göç hareketleri artık yalnızca ekonomik nedenlerle değil, silahlı çatışmalar, iç savaşlar, etnik ve mezhepsel gerilimler gibi karmaşık nedenlerle de gerçekleşmektedir. Bu durum, özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya’da geniş çaplı mülteci hareketlerine yol açmaktadır. Buna karşın, ABD ve Avrupa ülkeleri, nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak için orta ve uzun vadede göç politikalarını sürdürmek zorunda kalabilirler.
Beyin Göçü, Kadın Göçmenler ve İklim Etkileri
Beyin göçünün, gençlerin yurtdışına yöneldiği bir olgu haline geldiğini belirten Süleymanlı, gelişmiş ülkelerin özel programlar aracılığıyla nitelikli iş gücünü çekmeye çalıştığını ifade etti. Ayrıca göçün kadınsallaşması, özellikle kadın göçmenlerin hizmet sektörlerinde önemli roller üstlenmesine neden olmaktadır. İklim değişikliği nedeniyle oluşan zorunlu göçler de artış göstermekte, doğal felaketler nedeniyle milyonlarca insan coğrafyalarını terk etmek zorunda kalmaktadır.
Türkiye’nin göç politikasının gönüllü geri dönüş, güvenli entegrasyon ve insan hakları odaklı yaklaşımlar çerçevesinde şekillendirildiği belirtilmektedir. Göç, toplumsal dönüşüm olarak değerlendirilmelidir. Prof. Dr. Süleymanlı, göçün artık sadece ekonomik bir hareketlilik olmadığını, insan hakları ve sosyal uyum konularıyla doğrudan ilişkili bir mesele haline geldiğini vurguladı. Kaynak: BYZHA