2025 Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi Çalıştay Raporu Yayınlandı: Öne Çıkan Bulgular ve Detaylar
2025 Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi Çalıştay Raporu’nun öne çıkan bulguları ve detayları hakkında bilgi edinin.
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), 2025 yılı itibarıyla 411 yerli yapay zeka girişiminin bulunduğu Türkiye ekosisteminin mevcut durumunu ve gelecek projeksiyonlarını 8. yıl çalıştayı raporuyla kamuoyuyla paylaştı. Raporda, yapay zekanın Türkiye ekonomisine yıllık yaklaşık yüzde 1 oranında katkı sağlayabileceği, yalnızca kamu sektöründe ise 4-5 milyar dolarlık tasarruf potansiyeli sunduğu belirtildi.
Rapor kapsamında, özellikle kamu hizmetlerinde yapay zekanın e-Devlet ve e-Nabız gibi uygulamalarla verimlilik ve maliyet avantajı sağladığı, sağlık ve denetim alanlarında yüksek tasarruf beklendiği vurgulandı. Girişimcilik ekosisteminde ise ölçeklenme, yatırım bulma ve küresel pazara açılma konularında önemli engeller bulunduğuna dikkat çekildi. Girişimlerin toplam potansiyel değerlemesinin 2 ile 4 milyar dolar arasında olduğu aktarıldı.
Yapay zeka teknolojilerinde “Agentic AI” adı verilen ve otonom karar alma yetisine sahip sistemlerin yükselişe geçtiği belirtilirken, bu alanda Türkiye’nin henüz erken aşamada olduğu ifade edildi. RAPOR, iş dünyasında yapay zekanın insan iş gücünü tamamen ortadan kaldırmadığı; aksine yeni mesleklerin ortaya çıkmasına yol açtığı ve insan odaklı yeteneklerin önem kazandığını ortaya koydu.
Çalıştayda, etik ve güvenlik konularına da değinildi. Ulusal bir etik çerçevenin oluşturulması, şeffaf yönetişim ve paydaş katılımının artırılması önerildi. Katılımcılara yönelik yapılan ankette, en fazla verimlilik artışı beklentisi öne çıkarken, en büyük endişe dezenformasyon ve manipülasyon riskleri olarak kayda geçti.
TRAI Genel Müdürü Can Sinemli, ekosistemin gelişimi için koordinasyon ve uygulama kapasitesinin artırılması gerekliliğine işaret ederek, birlikte üretim kültürünün önemini vurguladı. Sinemli, yapay zekanın teknik olduğu kadar sosyal, hukuki ve etik dönüşüm gerektirdiğini; güvenli, şeffaf ve etik ilkelere dayalı sistemler için düzenlemelerin hızla tamamlanması gerektiğini belirtti.