Yeni Yıl Hedefleri Psikolojik Dayanıklılık ve İyi Oluş Üzerinde Etkili
Yeni yıl hedeflerinin psikolojik dayanıklılık ve iyi oluş üzerindeki etkilerini keşfedin, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama adım atın.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Klinik Psikoloğu İpek Erol, yeni yıl hedeflerinin belirlenme sürecinin psikolojik dayanıklılık, iyi oluş ve zihinsel düzenleme üzerindeki etkisini değerlendirdi. Erol, hedeflerin netleşmesinin karar verme süreçlerini kolaylaştırdığını ve dikkat dağınıklığını azaltarak erteleme davranışlarını önlediğini belirtti.
Hedef Belirlemenin Psikolojik Önemi
Yeni yıl başlangıcının birçok kişi için zihinsel ve duygusal bir dönüşüm süreci başlattığını aktaran Klinik Psikolog İpek Erol, bu dönemin değişim ve gelişimi teşvik eden önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Hedef belirlemenin, bireyin bilişsel ve duygusal süreçlerini düzenleyerek psikolojik iyi oluşa katkı sağladığını belirten Erol, ”Bireyin zihinsel enerjisini odaklamasına imkan veren net hedefler, prefrontal korteksin etkinliğini artırarak belirsizlik algısını azaltmaktadır. Bu durum karar alma mekanizmalarını desteklerken, ertelemeyi ve dikkat dağınıklığını azaltır.” dedi.
Pozitif Psikoterapi ve Planlamanın Rolü
Planlamanın hedefleri somut eyleme dönüştürmede kritik bir faktör olduğunu ifade eden Erol, plan yapmanın geleceği önceden görme ve süreci yapılandırma hissini güçlendirdiğini vurguladı. Artan öngörülebilirliğin kaygıyı azalttığını; zorlukların tehditten ziyade yönetilebilir durumlar olarak algılanmasını sağladığını aktardı. Pozitif psikoterapi yaklaşımının ise hedef belirleme aşamasında bireyin güçlü yönlerini, değerlerini ve içsel kaynaklarını merkeze alarak daha sürdürülebilir hedeflerin oluşturulmasına olanak sağladığını belirtti. Erol, ”Yeni yıl hedefleri, eksiklere odaklanmaktan ziyade, hayatın hangi alanlarının geliştirilip derinleştirileceği sorusuna odaklanmalıdır.” şeklinde konuştu.
Son olarak, güçlü yönlere dayalı planlamanın psikolojik dayanıklılığı artırdığını ve iyi oluşu desteklediğini söyleyen Erol, kişisel kaynakların farkındalığı sayesinde özgüvenin yükseldiğini ve başarısızlık korkusunun azaldığını belirtti. Hedeflerin kimliği ve değerleri yansıtan yönlendirici araçlar olması gerektiğini ifade eden Erol, planlı ve tutarlı hayal kurmanın motivasyon ve umudu pekiştirdiğini ancak bunun planlama ile desteklenmesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, yaşam alanları arasındaki dengenin kurulmasının psikolojik sağlamlık için gerekli olduğunu söyledi.
Kaynak: BYZHA