Üsküdar Üniversitesi Uzmanından Yapay Zekanın Ruh Sağlığına Etkileri Üzerine Değerlendirme

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Klinik Psikoloğu Merve Umay Candaş Demir, yapay zekanın insan yaşamı ve psikolojik süreçler üzerindeki etkilerini ele alarak, bu teknolojinin doğru ve bilinçli kullanımının önemine vurgu yaptı.

Yapay Zekanın İnsan Davranışları ve Duyguları Üzerindeki Rolü

Yapay zeka, günlük hayatımızda giderek daha fazla yer almakta ve kullanıcıların davranışlarından öğrenerek işlevini geliştirmektedir. Merve Umay Candaş Demir, yapay zekanın doğrudan insan davranışlarını veya düşüncelerini kontrol etmediğini belirterek, asıl endişenin bu teknolojiyi kullananların niyetleri ve amaçları olduğunu ifade etti. Yapay zekanın arka plandaki güçler aracılığıyla bireylerin düşünce ve duygu süreçlerini dolaylı olarak etkileyebileceğine dikkat çekti.

Ayrıca, yapay zekanın kökenlerinin yüzyıllar öncesine dayandığını aktaran Demir, yapay zekanın insan beyni işleyişini dijital sinir ağları aracılığıyla taklit ettiğini, ancak gerçek duygulara sahip olmadığını belirtti. Bu nedenle, yapay zekanın duyguları yalnızca taklit edebileceğini ve gerçek anlamda hissedemeyeceğini vurguladı. Sistemlerin insan davranışlarını simüle etmesinin, etik ayarların değiştirilmesine bağlı olduğunu ifade etti.

Yapay Zeka ve Ruh Sağlığı Alanındaki Uygulamaları

Günümüzde yapay zekanın özellikle veri analizi ve tanı süreçlerinde sağlık sektöründe aktif olarak kullanıldığını söyleyen Candaş Demir, yapay zekanın hataları azaltmaya destek veren bir sistem olarak önemli olduğunu belirtti. Ancak psikoterapi alanında, gerçek ve samimi insan ilişkilerinin gerekliliği nedeniyle yapay zekanın terapist rolüne uygun olmadığının altını çizdi. İnsanların yapay zeka ile kurdukları tek taraflı ilişkilerin parasosyal ilişki olarak tanımlandığını ve bu durumun psikolojik gelişim açısından sınırlamalara yol açabileceğini aktardı.

Demir ayrıca, gerçek ilişkilerde çatışma ve uzlaşmanın psikolojik gelişimi desteklediğine işaret ederek, yapay zekanın çatışmadan kaçınan yapısının uzun vadede bireylerin sosyal becerilerini zayıflatabileceğini belirtti. Bu nedenle dijital ilişkilerin gerçek insan etkileşimlerinin yerini alamayacağını ifade etti.

Son olarak, yapay zekanın düşünme becerilerini olumsuz etkileyebileceğini ve kullanıcıların bu teknolojiyi sorgulayıcı bir yaklaşımla değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Candaş Demir, gerektiğinde dijital sınırlar koymanın ve insan ilişkilerine öncelik vermenin ruh sağlığı açısından faydalı olacağını belirtti.

Kaynak: BYZHA