Türkiye’nin Gizli Kaybı: Dikkat Erozyonu
Türkiye’de artan dikkat erozyonu sorununu keşfedin ve bilinçlenerek kayıpların önüne geçin. Gizli tehlikeyi görün.
Günümüz dijital ortamında maruz kalınan hızlı ve sürekli uyaranlar, bireylerin dikkat sürelerini önemli ölçüde kısaltmaktadır. Dr. Öğr. Üyesi İlker Çayla, özellikle sabah saatlerinde telefon bildirimleri, sosyal medya ve diğer dijital araçların dikkati dağıttığını ve kişinin bilişsel kapasitesini zorladığını belirtti. Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı araştırmalara göre, kısa video içeriklerinin izlenme sayısının artışıyla birlikte bireylerin dikkat ve dürtü kontrolünde belirgin düşüş gözlenmektedir.
İstanbul Trafiği ve Çoklu Uyarıcı Etkisi
Çayla, İstanbul trafiğinde ortalama 400 farklı uyarıcı ile karşılaşmanın günlük yaşamda dikkatin dağılmasına önemli katkı sağladığını vurguladı. Özellikle akşam saatlerinde ev ortamında televizyon açıkken bireylerin %70’inin telefon ve %50’sinin tablet kullanmaya devam ettiğini belirterek, günümüzde yalnızca tek bir ekrana yoğunlaşmanın nadir bir durum haline geldiğini ifade etti.
Eğitimde Odaklanma Süresindeki Değişim
Lise öğrencileri ile yapılan araştırmalarda gençlerin %75’inin soru çözerken dahi telefonunun titreşimlerini fark etmekten kaçınamadığı tespit edildi. Bu durum, eğitim ortamlarında kesintisiz odaklanma süresinin 6 dakikaya kadar gerilediğini göstermektedir. Aynı anda birden çok ekrana maruz kalmanın, zihin üzerinde sürekli bir dinlenme süreci oluşturmadığını da belirtti.
Haber Tüketim Alışkanlıkları ve Sosyal Medya Kullanımı
Haber sitelerinde geçirilen sürenin ortalama 6 saniye olduğu ve sosyal medya platformlarında bir dakikada yaklaşık 20 içerik tüketildiği gözlemlenmektedir. Bu hızlı tüketim, içeriklere gereken odaklanmanın sağlanmasını güçleştirmektedir. Aile yemeklerinde gençlerin %90’ının her 10 dakikada bir telefonuna baktığı ifade edildi.
Toplumsal ve Bireysel Perspektiften Dikkat Kaybı
Dikkat erozyonunun yalnızca bireysel bir problem değil, aynı zamanda geniş kapsamlı bir toplumsal dönüşümün sonucu olduğunu belirten Çayla, yaşam hızının, ekonomik baskıların, dijital araçların yapısının ve eğitim sisteminin birleşerek dikkat krizini derinleştirdiğini söyledi. Özellikle genç nüfusun yüksek olduğu ülkelerde bu durumun toplumsal dayanıklılık ve kamusal tartışma kültürü açısından önemli bir risk oluşturduğu vurgulandı. Dikkat kapasitesinin korunmasının, toplumun geleceğini güvence altına almak için temel bir gereklilik olduğu ifade edildi.
Dikkat Kapasitesini Güçlendirmek İçin Gerekenler
Eğitim sisteminden iş yaşamına, dijital platform kullanımından aile içi iletişime kadar her alanda dikkati artırmayı hedefleyen stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu görünmez erozyonun farkına varılması ve önlem alınmasının, hem bireysel zihinsel sağlık hem de toplumsal düşünme kapasitesinin korunması açısından hayati önem taşıdığı belirtildi.
Kaynak: BYZHA