Türkiye’de Perfüzyon Eğitimi Akademikleşiyor
Türkiye’de perfüzyon eğitimi akademik bir düzeye yükseliyor; sağlık alanında uzmanlık ve bilimsel gelişmeler hız kazanıyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Perfüzyon Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Kocailik, perfüzyonun tıbbi uygulamalardaki kritik rolü ve Türkiye’deki eğitim süreci hakkında detaylı bilgiler verdi. Perfüzyon, özellikle açık kalp ameliyatları sırasında kalp ve akciğerlerin geçici olarak durdurulması gereken durumlarda, hastanın kanının vücut dışına alınarak oksijenlendikten sonra tekrar dolaşıma verilmesini sağlayan yaşam destek sistemidir.
Perfüzyonun Tanımı ve Önemi
Perfüzyon, vücudun tüm dokularına gerekli kan akışını sağlamak anlamına gelir ve hayatın sürdürülebilmesi açısından büyük öneme sahiptir. 1953 yılından beri ameliyathanelerde uygulanan perfüzyon, yakın dönemde özellikle H1N1 ve COVID-19 pandemileri sırasında ECMO veya ECLS adı verilen ve yoğun bakım ortamlarında da kullanılan yöntemlerle daha geniş kapsamlı hale gelmiştir. Bu uygulamalar sayesinde perfüzyon, sadece ameliyathaneyi değil, acil servisler ve hastane dışı alanlarda da uygulanabilir hale gelmiştir.
Türkiye’de Perfüzyon Eğitiminin Akademik Boyutu
Prof. Dr. Kocailik, dünya genelinde perfüzyonun uzun süre usta-çırak ilişkisiyle öğretildiğini, ancak batı ülkelerinde yüksek lisans düzeyinde akademik eğitimlerin yaygınlaştığını belirtti. Türkiye’de ise 2011 yılında alınan karar doğrultusunda perfüzyon eğitimi lisans seviyesine çıkarılmıştır. Bu durumun, mesleğin yeni akademik programlar aracılığıyla tanınmasına yol açtığını ifade eden Kocailik, perfüzyonistlerin kalp cerrahisi ve ECMO uygulamalarında vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi’nin Perfüzyon Alanındaki Liderliği
Üsküdar Üniversitesi Perfüzyon Bölümü, simülasyon laboratuvarları ve deneyimli akademik kadrosuyla holistik bir eğitim merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Bölümde uygulanan simülatör teknolojisi, öğrencilere ameliyat ve ECMO sırasında karşılaşılabilecek acil durumları pratik yapma imkanı sağlamaktadır. Bu eğitim modeli sayesinde mezunlar dört yıllık eğitimlerini deneyimli perfüzyonistler olarak tamamlamaktadır.
Mezunların Başarısı ve Sürekli Eğitim
Türkiye genelinde aktif olarak görev yapan perfüzyonistlerin yaklaşık %40’ının Üsküdar Üniversitesi mezunu olduğunu belirten Prof. Dr. Kocailik, eğitim kalitesinin artırılması amacıyla düzenli bilimsel toplantılar yapıldığına ve mezunlarla iletişimin sürekli olarak sürdürüldüğüne dikkat çekti. Bu yöntemle güncel bilginin paylaşımı sağlanmakta ve mesleki gelişim desteklenmektedir.
Avrupa Akreditasyonu Çalışmaları
Bölüm, Avrupa Perfüzyon Board (EBCP) akreditasyonunu kazanmak için müfredatını bu standartlara göre güncellemektedir. 2025-2026 eğitim yılında akreditasyonun alınması hedeflenmekte olup, bu sayede öğrenciler Avrupa ülkelerinde de çalışma imkanına sahip olacak ve uluslararası öğrenci hareketliliği artacaktır.
ECMO Alanındaki İş Birlikleri ve Gelecek Perspektifi
Türk Acil Tıp Derneği ve Türk Yoğun Bakım Derneği ile gerçekleştirilen ECMO eğitim iş birlikleri yoğun ilgi görmekte ve simülasyon teknolojisi bu süreçlerde kritik rol oynamaktadır. Bu çalışmalar sayesinde ECMO/ECLS uygulamalarının etkinliği artacak, daha fazla hayat kurtarılacak ve yeni mesleki fırsatlar ortaya çıkacaktır. Prof. Dr. Kocailik, özellikle gençlerin bu alanda öğrenmeye ve araştırmaya açık olmaları halinde önemli kariyer fırsatları elde edebileceğini ifade etti.
Dünya Çapında Kıtalararası Hasta Nakli
Üsküdar Üniversitesi Perfüzyon Bölümü ekibi, Prof. Dr. Ali Kocailik’in liderliğinde, Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Kadir Doğruer ve perfüzyonist Tarık Demir ile birlikte, kıtalararası kritik hasta naklinde görev alan dünyadaki yalnızca 11 ekipten biridir. Türkiye’de bu alanda kıtalararası hasta nakli gerçekleştiren tek ekip olarak önemli bir konuma sahiptir.
Kaynak: BYZHA