Otizm Tanısında Erken Müdahalenin ve Uzman Eğitimin Önemi Vurgulanıyor
Otizm tanısında erken müdahale ve uzman eğitim ile gelişim desteklenir, çocukların yaşam kalitesi artırılır.
İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Doğa Sevinçok, otizm spektrum bozukluğunun erken tanısının ve kapsamlı özel eğitimin kritik olduğunu belirtti. Sosyal iletişim ve etkileşim alanlarındaki gelişim farklılıkları ile karakterize olan bu nörogelişimsel bozuklukta, en etkili tedavinin özel eğitim olduğu ifade edildi.
Otizmin Belirtileri ve Tanı Süreci
Otizmin temel olarak sosyal iletişim ve etkileşimde yaşa uygun olmayan yetersizliklerle kendini gösterdiğini açıklayan Sevinçok, tekrarlayıcı davranışlar, sınırlı ilgi alanları ve rutine bağlılık gibi özelliklerin de sık rastlandığını aktardı. Belirtilerin yaşa göre değişiklik gösterebileceğini ifade ederek, iki yaş öncesinde göz teması kurmama, ismine tepki vermeme ve konuşmama gibi semptomların ortaya çıkabileceğini belirtti. İki yaşından sonra ise yüksek seslere aşırı hassasiyet ve tekrarlayıcı hareketler gibi belirtilerin görülebileceğini söyledi. Tanı sürecinde çocuk psikiyatrisi uzmanlarının gözlemleri ve yarı yapılandırılmış testlerin (örneğin ADOS) kullanımı ile birden fazla kaynaktan bilgi alınmasının tanısal güvenilirliği artırdığına dikkat çekti.
Çevresel ve Genetik Etkenler ile Tedavi Yaklaşımı
Otizmin ortaya çıkışında genetik faktörlere ek olarak ileri anne-baba yaşı, gebelikte enfeksiyon, ilaç kullanımı, düşük doğum ağırlığı gibi çevresel unsurların rol oynayabileceğini belirten Sevinçok, aşıların otizm ile ilişkisinin bulunmadığını vurguladı. Ayrıca, çocukların iki yaşına kadar ekran maruziyetinin olmaması önerisini dile getirdi. Erken teşhis ve etkili özel eğitimin otizm tedavisinde temel yöntem olduğunu açıklayan uzman, davranışsal terapilerin (ABA, Erken Başlangıçlı Denver Modeli vb.) bilimsel olarak etkinliğinin kanıtlandığını ifade etti. Ayrıca, ergenlik ve yetişkinlikte otizmli bireylerin sosyal ilişkinin zorluğu, kaygı bozuklukları ve yalnızlık gibi sorunlarla karşılaşabileceği belirtildi.
Son yıllarda otizm tanısındaki artışın, sağlık profesyonellerindeki farkındalığın yükselmesi ve tanı kriterlerindeki genişlemeye bağlı olduğunu belirten Sevinçok, çevresel faktörlerin de etkili olabileceğini ekledi.
Kaynak: BYZHA