Dolar 42,8434
Euro 50,6521
Altın 6.170,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 10°C
Çok Bulutlu
Sinop
10°C
Çok Bulutlu
Per 8°C
Cum 8°C
Cts 6°C
Paz 9°C

Çocuklukta Maruz Kalınan Şiddetin Beyin Gelişimi ve Suç Eğilimine Etkileri Üzerine Değerlendirme

Çocuklukta şiddetin beyin gelişimi ve suç eğilimi üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle kapsamlı şekilde inceleyen değerlendirme.

Çocuklukta Maruz Kalınan Şiddetin Beyin Gelişimi ve Suç Eğilimine Etkileri Üzerine Değerlendirme
25 Aralık 2025 11:07

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, çocukluk döneminde deneyimlenen şiddetin beynin gelişimi, kişilik oluşumu ve ilerleyen yaşamda suç eğilimi üzerindeki etkilerini genetik, çevresel ve nörobiyolojik açılardan değerlendirdi. Fiziksel şiddetin ruhsal yapıyı, ruhsal şiddetin ise fiziksel yapıyı etkilediğini belirtti.

Şiddetin Beyin ve Davranış Üzerindeki Etkileri

Prof. Dr. Tarlacı, şiddetin hem fiziksel hem de ruhsal boyutlarda meydana geldiğini ve bu iki unsurun insan bedeni ile ruhu üzerinde karşılıklı etkiler oluşturduğunu ifade etti. Fiziksel şiddetin ruh sağlığını bozabileceğini belirtirken, ruhsal şiddetin ise fizyolojik yapıya zarar verebileceğini açıkladı. Bu çerçevede, şiddete maruz kalan bireylerde psikolojik, fiziksel ve cinsel değişikliklerin görülmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

Şiddet uygulayan bireylerin belirli nörobiyolojik özellikler taşıdığını anlatan Prof. Dr. Tarlacı, beynin ön kısmındaki hasarın empati, öz kontrol ve sosyal normlara uyum yetisini azalttığını ve bu durumun suç ve şiddet eğilimlerinin artmasına yol açtığını açıkladı. Ayrıca, 19. yüzyıldan bu yana beyin hasarlarının bireylerin davranışlarını etkilediğine dair çalışmalar bulunduğunu belirtti.

Genetik ve Çevresel Faktörlerin Rolü

Aileden gelen genetik yapıların şiddete yatkınlığı artırabildiğini aktaran uzman, beynin kimyasını düzenleyen enzim ve proteinlerin bu konuda etkili olduğunu, ancak tek başına genetik faktörlerin suçlu davranışı belirlemede yeterli olmadığını dile getirdi. Beynin gelişiminin anne karnından başlayıp 21 yaşına kadar devam ettiğini belirten Prof. Dr. Tarlacı, çevresel etkenlerin, beslenme, hava kalitesi ve duygusal iletişim gibi faktörlerin beyin gelişimi üzerinde belirleyici olduğunu kaydetti.

Özellikle çocukluk döneminde aile ortamında şiddetin beyinde olgunlaşma sürecini engellediğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarlacı, sevgi dolu ve destekleyici aile ortamlarının bireylerin kişilik gelişiminde olumlu etkileri olduğunu ifade etti. Ayrıca, genetik mirasın kişilik ve mizaç üzerinde etkisi olsa da karakterin aile, kültür ve eğitim yoluyla şekillendiği belirtildi.

Prof. Dr. Tarlacı, çocukların şiddeti öğrenmekle kalmayıp beyin olgunlaşmasının da etkilendiğini, bu durumun kişinin toplumla ilişkisini ve dünyaya bakış açısını olumsuz yönde etkilediğini sözlerine ekledi. Çocuklukta şiddete maruz kalmanın ileri dönemde yasal sorunlara neden olabileceği üzerinde durdu.

Son olarak, çocukların davranışlarını anlamak için hiperaktivite gibi belirtilerin altında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarlacı, uygun müdahale ve destekle bu bireylerin suç işleme eğiliminin azaltılabileceğinin altını çizdi.

Kaynak: BYZHA

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.