Yılbaşı Gecesinde Sağlıklı Beslenme ve Hareketin Önemi
Yılbaşı gecesinde sağlıklı beslenme ve hareketin önemi üzerine ipuçlarıyla yeni yıla sağlıklı ve enerjik başlayın.
Yılbaşı gecesi, yeni başlangıçların simgesi olarak özel anlar barındırır; ancak bu dönemde aşırı kalori alımı ve geç saatlere kadar uyanık kalmak, sonraki gün sağlık sorunlarına yol açabilir. Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi’nden Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, kontrollü beslenme ve hareketin, yılbaşı gecesinin kalp sağlığı açısından risk oluşturmadan geçirilmesine olanak sağladığını ifade etti.
Akşam Yemeği Öncesinde Dengeli Beslenme ve Sofra Tercihleri
Gün içerisinde aşırı aç kalmak, yılbaşı akşamı kontrolsüz yeme isteğine sebep olabilmekte ve kan şekeri seviyelerini düşürebilmektedir. Prof. Dr. Koylan, metabolizmanın düzenli çalışması açısından, gün boyunca lif ve protein ağırlıklı kahvaltı yapılmasının, öğle ve ara öğünlerin atlanmamasının önemine vurgu yaptı. Ayrıca, yılbaşı sofrasında mayonezli ya da ağır soslu mezeler yerine, yoğurtlu ve zeytinyağlı alternatifler tercih edilmesi kalori alımını dengeler. Tabağın yarısının sebze ve salata türleriyle doldurulması tokluk hissini destekler. Ana yemek olarak hindi eti tüketiminin kalp sağlığı açısından uygun olduğu belirtilirken, pilav gibi karbonhidrat tüketimine de porsiyon kontrolü uygulanmalı. Tatlı seçiminde ise ağır ve şerbetli ürünlerden kaçınılarak, fırınlanmış meyve ya da sütlü tatlıların tercih edilmesi önerilmektedir.
Yılbaşı Gecesinde Hareketin Rolü ve Ertesi Gün Sağlığı Destekleme Yöntemleri
Koylan, yılbaşı gecesinin sadece yemek üzerine odaklanmaması gerektiğini ve gece boyunca hafif egzersizler veya dans ile aktif kalmanın sindirim süreçlerine olumlu etkisi olduğunu belirtti. Ayrıca, dansın kortizol seviyelerini azaltırken, endorfin salgısını artırarak ruh halini iyileştirdiği ifade edildi. Gece yarısı kısa yürüyüşlerin kan şekeri dengesine destek sağladığına da dikkat çekildi. Prof. Dr. Koylan, yılbaşı sonrası vücudun toparlanması için yeterli uyku alınmasının kritik olduğunu vurguladı; günün başlangıcında limonlu su içilmesi, 2,5-3 litre su tüketimi ile hidrasyonun sağlanması, hafif protein ağırlıklı kahvaltı yapılması ve mideyi rahatlatacak rezene, papatya veya zencefil çaylarının önerildiğini aktardı. Yeşil çayın ise antioksidan özelliği nedeniyle ölçülü tüketilmesi tavsiye edildi.
Kaynak: BYZHA