Bitki Çaylarını Yanlış Tüketmenin Gizli Tehlikeleri: Sağlığa Zarar Verebilir!

Kış mevsiminin soğuk hava koşulları, kapalı ortamlarda geçirilen sürenin artışı ve enfeksiyonların hızlı yayılımı, vücudun bağışıklık sistemini destekleyici önlemlere olan ihtiyacı artırıyor. Bu dönemde bitki çayları, hem ısı sağlayıcı hem de destekleyici içecekler olarak öne çıkıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, bitki çaylarının yalnızca bilinçli ve ölçülü şekilde tüketildiğinde fayda sağladığını, kişisel sağlık durumuna uygun seçimin büyük önem taşıdığını belirtti.

Bitki Çayı Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Uzman Eren, bitki çaylarının hazırlanışı ve tüketim şeklinin sağlık üzerindeki etkilerini doğrudan belirlediğini ifade etti. Bitkilerin uzun süre kaynatılmasının içeriğindeki faydalı bileşenleri bozabileceğini vurgulayan Eren, doğru yöntemin kaynar suya bitkinin eklenmesi ve yaklaşık 5–8 dakika demlenmesi olduğunu söyledi. Ayrıca bitki çaylarının bazı ilaçlarla etkileşime girebileceğini hatırlatan Eren, zencefil ve sarı kantaronun kan sulandırıcı ilaçlarla risk oluşturabileceğini, ekinezyanın bazı ilaçların etkisini değiştirebileceğini, adaçayının ise tansiyon ve hormon dengesi üzerinde etkili olabileceğini belirtti. Hamileler, emziren kadınlar, kronik rahatsızlığı olanlar ve düzenli ilaç kullanan bireylerin bitki çayı tüketmeden önce uzman görüşü alması gerektiğini ifade etti.

Bitki Çayları Destekleyici, Ancak Tek Başına Yeterli Değil

Eren, bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda tamamlayıcı bir rol oynayabileceğini, ancak tek başına hastalıklara karşı koruma sağlamadığını vurguladı. Ihlamur, kuşburnu, zencefil, limon, rezene gibi antioksidan değeri yüksek bitkilerin sıvı dengesini destekleyerek genel iyilik halini artırabileceğini belirtti. Ancak güçlü bir bağışıklık sisteminin temelini yeterli uyku, dengeli protein alımı, probiyotik beslenme, düzenli egzersiz ve stres kontrolünün oluşturduğunu ifade etti.

Kış aylarında sıkça tercih edilen ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, papatya, zencefil, ekinezya ve zerdeçal gibi bitkilerin her birinin farklı fitokimyasal bileşenlere sahip olduğunu aktaran Eren, kuşburnunun C vitamini açısından zengin olduğunu ve antioksidan kapasiteyi desteklediğini, zencefilin ise mide bulantısına ve iltihap süreçlerine karşı olumlu etkiler gösterebildiğini söyledi. Adaçayı boğaz rahatlığına katkı sağlarken, papatya uyku düzenini destekleyebilir; ekinezyanın ise bağışıklık sistemine yönelik destekleyici etkiler sağladığına dair bazı bilimsel bulgular bulunduğunu belirtti. Eren, bitki çaylarının mucizevi çözümler olarak görülmemesi ve ölçülü tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: BYZHA