Hz. Mevlânanın 752. Vuslat Yıldönümü Söyleşisi Üsküdar Üniversitesinde
Hz. Mevlânanın 752. Vuslat Yıldönümü Söyleşisi Üsküdar Üniversitesinde unutulmaz anlara sahne oldu.
Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü ile Kerim Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Hz. Mevlâna’nın 752. Vuslat Yıldönümü Şeb-i Arûs Haftası, “Dostluk” konulu söyleşiyle devam etti. Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte akademisyenler, öğrenciler ve Mevlâna sevenleri bir araya geldi.
Mevlâna’nın Günümüze Ulaşan Mesajları
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılışta yaptığı konuşmada Mevlâna’nın öğretilerinin 752 yıl sonrasında da güncelliğini koruduğunu ifade etti. Prof. Dr. Tarhan, “Mevlâna’nın manevi etkisi bugün hâlâ devam etmekte ve bizlere önemli mesajlar sunmaktadır” dedi. Mevlâna’yı sadece kendi döneminde değil, günümüzün problemlerine de ışık tutacak şekilde değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
Dünyadaki Krizlere Mevlâna’nın Penceresinden Bakış
Prof. Dr. Tarhan, güncel dünya sorunlarına değinerek, özellikle ABD’de gençler arasında artan şiddet olaylarının altında yatan toplumsal gerilimlere dikkat çekti. “Dünya kaynaklarının önemli bir kısmının çok az sayıda aile tarafından kontrol edilmesi nedeniyle gelir eşitsizliği ve servet düşmanlığı artmaktadır” dedi. Bu durumun gençlerde şiddet ve yağma gibi olumsuz davranışlara yol açtığını belirtti.
Mindfulness ve Mevlâna Öğretilerinin Ortak Noktaları
Batı’da özellikle seçkin okullarda verilen mindfulness uygulamalarının Mevlâna’nın öğretileriyle paralellik gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, bu yöntemlerle farkındalık, affedicilik, empati ve şükran gibi değerlerin kazandırıldığını anlattı. Mevlâna’nın tasavvuf kültürünün ise mutluluğu dış faktörler yerine içsel nedenlere bağladığını ve kişinin olaylara karşı tutumunun önemini ortaya koyduğunu vurguladı.
Sevgi ve İçten Güçle Hareket Etmek
Prof. Dr. Tarhan, Mevlâna’nın öğretilerinde sevginin hareket ettirici güç olduğunu belirtti. Mevlâna’nın pergel metaforu ile idealist bir yaklaşımı önerdiğini ve acının dönüşümünde modern yaklaşımın aksine, acıya anlam kazandırmanın önemini dile getirdi. Ayrıca, zihinsel esneklik ve değişimi yönetmenin zorlayıcı durumlarla baş etmek için gerekli olduğunu ifade etti.
Acının Anlamlandırılması ve Yönetimi
Acının doğru biçimde anlamlandırılması halinde kişinin bu süreci daha iyi yönetebileceğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, aksi durumda stresi artıran kontrolsüz bir güç haline geldiğinin altını çizdi. Kişinin Allah’a olan teslimiyeti ve umut beslemesiyle bu acıyı dayanılabilir hale getirebileceğini vurguladı. Bu duruma keşfedici umutsuzluk denildiğini belirtti.
Bağışlayıcılık ve İhlâsın Önemi
Prof. Dr. Tarhan, Mevlâna’nın öğretilerinde affediciliğin önemli bir yeri olduğunu ve bu bağışlamanın belli sınırları olduğunu belirtti. Affedilemeyecek durumlarda ise teslimiyetin gerekliliğine işaret etti. İhlâs kavramının da tasavvufta merkezi olduğunu ve samimiyetin insan hayatında hakikati temsil ettiğini ifade etti.
Dostluk Söyleşisi: Mevlâna ve Şems-i Tebrîzî Örneği
Söyleşi bölümünde Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Emine Yeniterzi, dostluğun hayatı anlamlı kılan vazgeçilmez bir unsur olduğunu söyledi. Mevlâna’nın akademisyen kimliği ve Şems ile dostluğunun onun gönül ilmini kazanmasına vesile olduğunu anlattı. Ayrıca dostluğun bir dönüşüm aracı olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Yeniterzi, sohbetin dostlukta önemli bir yer tuttuğunu belirterek, Kur’an, hadis ve Mesnevî okumanın farklı sohbet biçimleri olduğuna dikkat çekti. Gerçek dostluk için önce kişinin kendisinin dost olması gerektiğini, böylece Cenab-ı Hak’ın dostluğunun da kazanılabileceğini ifade etti. Dostluk kavramının ahlâkî bir ibadet şeklinde değerlendirilebileceğini vurguladı.
Dostluğun İlahi Boyutu ve Manevi İlişkiler
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut ise dostluğun temel kaynağının ilahi bağ olduğunu belirtti. Dostluğun sadakat ve güven üzerine kurulu olduğunu söyledi. Ayrıca insanın ancak Allah için bir araya gelenlerle gerçek dostluk kurabileceğinin altını çizdi. Hz. Musa kıssası üzerinden manevi dostluğun önemini ifade etti.
Dosta Yaklaşım ve Manevi Ahlâk
Sargut, dostun kusurlarını görmeme, iyi niyetle yaklaşma, affetme, saygı ve dua etme gibi özelliklerin dostlukta temel prensipler olduğunu vurguladı. Dostun manevi makamlarının korunmasının önemine değindi. Dostlukta kin ve düşmanlığın yeri olmadığını, güzel ahlâkın en değerli özellik olduğunu ifade etti.
Kalabalık Yalnızlık ve Manevi Hayata Dönüş
Modern dünyadaki kalabalık içinde yaşanan yalnızlık sorunu üzerine konuşan Cemalnur Sargut, insanın manevi bağlarından kopması halinde yalnızlık yaşayacağını fakat Allah ile birliktelik sayesinde gerçek anlamda yalnızlığın mümkün olmadığını dile getirdi. Maneviyatın önemine dikkat çekerek, gençlere ve ailelere manevi mirasın bırakılmasının gerekliliğini vurguladı.
Kaynak: BYZHA