Tüp Bebekte En Çok Karşılaşılan 10 Yanlış Bilgiye Dikkat!

Son yıllarda infertilite oranlarındaki artış, tüp bebek tedavisine başvuran çift sayısının yükselmesine neden olmuştur. Ancak bu tedavi sürecinde yaygın olarak kabul gören bazı yanlış inanışlar, hem çiftlerin gereksiz endişeler yaşamasına hem de tedavi başarısının düşmesine yol açabilmektedir. Memorial Bahçelievler Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nden Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu, tüp bebek tedavisine ilişkin sıkça karşılaşılan yanlış bilgileri ve modern tedavi yaklaşımlarını değerlendirdi.

Tüp Bebek Tedavisine Başlama Zamanı

Tüp bebek tedavisinin adet döngüsünün ikinci veya üçüncü gününde başlatılması, uzun yıllar temel uygulama olarak görülmüştür. Ancak güncel uygulamalarda, hastanın yumurtalık rezervi, hormonal durumu ve genel sağlık koşulları göz önünde bulundurularak tedavi farklı dönemlerde başlayabilmektedir. Özellikle düşük yumurta rezervi, kanser öyküsü gibi aciliyet gerektiren durumlarda random-start IVF protokolleri tercih edilmekte ve bu sayede sürece esneklik kazandırılmaktadır.

Embriyo Sayısı ve Kalitesinin Başarıya Etkisi

Çiftler arasında embriyo sayısının başarı şansını artırdığına dair yaygın bir algı bulunmakla birlikte, asıl belirleyici unsur embriyonun genetik kalitesidir. Günümüzde PGT-A gibi genetik tarama yöntemleri sayesinde embriyoların kromozomal yapıları incelenebilmekte ve sağlıklı olanların seçilmesi mümkün olmaktadır. Dolayısıyla single, ancak genetik olarak sağlıklı bir embriyonun transferi, çok sayıda düşük kaliteli embriyoya kıyasla daha yüksek başarı oranları sunmaktadır.

Embriyo Transferi Sonrası İstirahat

Geçmişte embriyo transferinden sonra uzun süre yatak istirahatine alınması olağan bir uygulama iken, bilimsel araştırmalar bu uygulamanın gebelik oranlarını artırmadığını ortaya koymuştur. Rahmin embriyo tutunma süreci hareketle olumsuz etkilenmediği gibi, uzun süreli yatak istirahati stres ve dolaşım bozukluğuna neden olarak süreci olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle modern tedavi protokollerinde transfer sonrası kişinin günlük aktivitelerine devam etmesi uygun görülmektedir.

Yapay Zekânın Tüp Bebek Tedavisindeki Rolü

Yapay zekâ teknolojileri tüp bebek uygulamalarında sadece görüntü işlemekle kalmayıp, embriyo gelişiminin her aşamasını zaman atlamalı görüntülerle detaylı şekilde analiz etmektedir. Bu analizler embriyonun gelişim modeli, tutunma ihtimali ve genetik uygunluğuna ilişkin öngörüler sağlamaktadır. Yapay zekâ destekli değerlendirme, embriyo seçimini veri temelli hale getirerek başarı şansını artırmaktadır.

Trombofili ve Gebelik Başarısı

Trombofili, yani pıhtılaşma sorunları sadece gebeliğin ileri safhalarında değil, embriyonun rahme tutunma döneminde de etkili olabilmektedir. Tekrarlayan düşük, başarısız tüp bebek denemeleri veya aile öyküsü varlığında bu durumun değerlendirilmesi gerekir. Basit kan testleriyle trombofili tespit edilerek uygun tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Yaş Faktörünün Tedavi Başarısına Etkisi

Kadının yaşı yumurta sayısı ve kalitesini etkileyebilmekle beraber, kişiye özel hormon dozları ve tedavi protokolleri sayesinde ileri yaşlarda da başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Bazı hastalarda 40 yaş üzerinde biyolojik rezerv beklenenden daha iyi olabilmektedir. Bu nedenle yaş sınırları yerine her hastanın bireysel değerlendirilmesi önem taşımaktadır.

Dondurulmuş Embriyo Transferi

Dondurulmuş embriyoların kalitesinin taze embriyolardan düşük olduğu algısı doğru değildir. Modern vitrifikasyon teknikleri ile embriyolar zarar görmeden hızlı biçimde dondurulabilmekte ve ihtiyaç duyulan en uygun zamanda transfer edilmektedir. Çalışmalar, dondurulmuş embriyo transferlerinin taze transferlerle benzer veya daha iyi sonuçlar verdiğini ortaya koymaktadır.

Genetik Taramanın Önemi

Genetik hastalık öyküsü olmayan hastalarda dahi embriyoların kromozomal anomalileri rastlantısal olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle bazı durumlarda genetik tarama yapılması tedavi başarısını artırmak ve gebelik seyrini desteklemek açısından önemlidir.

Stresin Tedavi Başarısına Etkisi

Tüp bebek tedavisindeki başarının tek belirleyicisi stres değildir. Rahim hazırlığı, embriyo kalitesi, hormonal cevap ve kişiselleştirilmiş tedavi planı gibi faktörler başarı üzerinde daha etkili olmaktadır. Stres kontrolü destekleyici olmakla birlikte, başarının tamamının strese bağlanması bilimsel olarak doğru değildir.

Tüp Bebek Tedavisindeki Temel Amaç

Günümüzde tüp bebek tedavisinde hedef sadece çok sayıda embriyo üretmek değil, en kaliteli ve genetik olarak uygun embriyoyu tespit ederek transfer etmektir. Çok sayıda embriyo elde etmek her zaman yüksek başarı sağlamaz. Tedavi başarısı, genetik potansiyeli yüksek embriyonun doğru zamanda rahimle buluşturulmasına bağlıdır.

Tüp bebek tedavisi, standart prosedürler yerine her çiftin bireysel özelliklerine göre şekillendirilen ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda güncellenen bir süreçtir. Bu kapsamda uzman değerlendirmeleri ve kişiye özgü tedavi yaklaşımları sayesinde birçok çift bebek sahibi olma hayallerine ulaşmaktadır.

Kaynak: BYZHA