Karbondioksit ile Jeotermal Enerji Verimliliği İkiye Katlandı
Karbondioksit kullanımıyla jeotermal enerji verimliliği iki katına çıktı, enerji üretiminde devrim yaratıyor.
Almanya merkezli Factor2 adlı girişim, karbondioksit (CO₂) kullanan yenilikçi jeotermal enerji sistemi ile hem enerji üretiminde verimliliği artırıyor hem de negatif karbon emisyonu sağlıyor. Bu teknoloji, Türkiye gibi jeotermal potansiyeli yüksek ancak düşük sıcaklık sorunuyla karşılaşan ülkeler için umut vaat ediyor.
Su Yerine Karbondioksit Kullanımıyla Verim Artışı
Geleneksel jeotermal santrallerde su kullanılırken, Factor2’nin geliştirdiği sistemde CO₂ tercih ediliyor. Yaklaşık 70°C’de süperkritik hale gelen karbondioksit, su buharına kıyasla çok daha fazla enerji taşıyor ve doğal olarak yüzeye çıkarak pompa ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Böylece, yer altındaki ısının elektrik enerjisine dönüşümündeki verim iki kat artırılıyor.
Negatif Karbon Emisyonu ile Çevre Dostu Üretim
Factor2’nin sistemi, sadece temiz enerji üretmekle kalmıyor; karbonu atmosfere salmak yerine yer altında hapsederek negatif karbon emisyonu sağlamasıyla da çevre dostu bir çözüm sunuyor. Bu özellik, karbon ayak izini azaltmak isteyen ülkeler ve şirketler için önemli bir avantaj oluşturuyor.
Siemens Enerjiden Doğan Yatırım ve Türkiye İçin Umut
2019 yılında Siemens Energy çatısı altında başlayan bu yenilikçi proje, Factor2 şirketinin 9,1 milyon dolarlık tohum yatırım turuyla desteklenerek pilot santral kurulumuna hazırlanıyor. Sistem, 7/24 sürekli baz yük enerji üretirken karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojisini ticarileştirerek yeni gelir modelleri yaratmayı hedefliyor.
Türkiye’nin zengin jeotermal kaynakları göz önünde bulundurulduğunda, Factor2’nin düşük sıcaklıktan elektrik üretme kapasitesi özellikle ülkemiz için büyük bir fırsat yaratıyor. Bu teknoloji, şu ana kadar ekonomik olarak değerlendirilemeyen sıcaklık seviyelerine sahip sahaların enerji üretimine kazandırılmasını mümkün kılabilir.