Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 16°C
Az Bulutlu
Sinop
16°C
Az Bulutlu
Paz 18°C
Pts 16°C
Sal 18°C
Çar 18°C

Sinop Üzerinde Oyunlar Oynanmasın

22 Şubat 2013 19:09

Erdoğan Erkaymaz

Mitolojik rivayetler Sinop adını güzelliğinden aldığını yazar. Sinope, Irmak tanrısı olan Osopos’un güzeller güzeli kızıymış ve mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün tanrıların tanrısı Zeus kendisini görmüş ve o anda aşık olmuş. Zeus bu gönlünü kaptırdığı kıza aşkına karşılık bulmak için yapmadığı hiçbir şey kalmamış. Korku içinde olan Sinope, kendisine dokunmamasını ve kız kalması isteğine Zeus, sözüne sadık kalarak çok sevdiği Sinope’yi, Karadeniz’in cenneti olan ve çok sevdiği yemyeşil yarımadaya bırakmış. Mitolojik güzel Sinope kendi adını bugünde güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Sinop’a vermiş. Bugünlerde neler mi oluyor, herkes Sinop üzerinde oyun oynuyor.

Can Dündar, Milliyet gazetesindeki bir yazısında; “Bizimle oynuyorlar. Oyun çocuk dünyasında gerçeğin yansımasıdır. Çocuk, hayatı oyun aracılığıyla algılar, büyüdükçe de oyunda öğrendiğini hayata geçirir. Anlaşılan stratejisler de öyle… Oyunla dünyayı algılıyorlar, sonrada oyunu hayata geçiriyorlar.” Yazısının devamında ‘Geleceğimiz üzerine kanlı bir oyun’ oynanıyor. Karar verin: Birbirimize düşecek bu oyuna mı geleceğiz? Yoksa dikkatimizi oyun kuruculara mı çevireceğiz” diyor.

Sinop üzerinde ilk nükleer santralle başlandı. “Hükümet, nükleer enerjiye yönelik Sinop halkının haklı tepkilerine rağmen bunun yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği yasalarını hiçe sayarak pahalı ve tehlikeli enerji politikaları üzerinde ısrar ediyor. Nükleer enerji pahalı, kirli, verimsiz, gelişmeye müsait olmayan eski, hantal ve tehlikeli bir projedir.  Oysa Avrupa yenilenebilir enerji üzerine çalışmalarını devam ettiriyor ve bu sektörde bugünün rakamlarıyla 450 bin kişide istihdam ediyor. Nükleer tehlike Sinop’un başına bela… 

Sinop için planlanan 4 adet termik santraller, kükürt dioksit ve azot oksit gazları, asit yağmurları halinde üzerimize yağacak. Gerze’de yapılmak için ısrarcı olan Anadolu grubuna karşı başta bölge yaşayanları ve termik santral karşıtlarına rağmen çalışmalarını sürdürüyorlar. Oysa bu Anadolu grubu Çoruh vadisine “Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi” yürütmekte. Bu projede Çoruh vadisinde turizm eğitimleri, bölgeye ilgiyi oluşturacak. Bölgenin kültür ve ekoturizmine gelişmesine odaklanıyor. Oysa doğal güzellikleriyle ve zengin tarihi geçmişiyle ünlü olan ilimizde kirli kömür santrali kurma isteğinden vazgeçmiyor. Neden Sinop? Sinop’un günahı ne? On yıllık hükümet Sinop’u gözden mi çıkardı?

Yine ilimizdeki tüm akarsular üzerine HES projeleri hayata geçmektedir. Uzmanlar, bilim adamları HES projelerinin iddia edildiği gibi temiz, çevreci bir enerji kaynağı olmadığı, aksine çevreyi ve doğayı katleden, derelerimizi kurutan, sularımızı 3,5 metre çaplı ve yüzlerce kilometrelik tünellere hapseden, doğal yaşam alanlarımıza, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimize geri dönüşümsüz zarar veren projeler olduğunu yüksek sesle bildirmekte ve yazmaktalar. Yargı kararlarına rağmen ısrarla ilimizde HES çalışmaları halen devam etmekte.

55 yaşındayım. Doğma büyüme Sinopluyum. Sinop’ta hangi eve gitseniz bir misafir odası bulursunuz. Hangi köye gitseniz misafirhanesi vardır. Sinoplular misafirperverdir. En güzel kaplarında ikramlarını sunarlar ve o kaplar yalnız misafirleri içindir. En temiz yataklarda yatırırlar, kullanılan eşyaları da misafir için ayrı tutarlar. Yaz tatillerinde, Sinop’ta bir evde yaşayan insana yakın yaz misafirleri de gelir. Onun için turizm gelirleri de fazla değildir. Sinoplu misafirperverdir, misafirsizler kalmaz.

Son günlerde Sinop’umuzun adı gündeme hiç olmayacak bir şekilde oturdu. Sinop üzerinde yeni bir tezgah daha planlanıyor düşüncesindeyim. Hani derler ya “Çok hassas günlerden geçiyoruz, herkes dikkatli olmalı…” BDP’li vekillerin barış adına karadeniz programları gezisine ilimizden başlamaları ve neden ilimizi seçtiklerini anlamış değilim. Gerçi daha sonra bu gerçekte ortaya çıkacaktır ama bu gezi ilimizi ve ilimiz yaşayanlarnı medyada haketmedik şekilde üzmüştür. Ve Sinopumuzun adı gündeme hoş olmayacak şekilde oturmuştur. İlimize kim gelmek istiyorsa gelmesinde hiçbir sakınca yoktur. BDP’li milletvekillerinin de gelmeleri gayet normaldir. Demokratik toplumlarda her legal siyasi parti, ülkenin her yerinde toplantı yapabilirler, bunun güvencesi de devlettir. Başımızdaki hükümette güvenliğini almalıdır. Ama herkes bu vekilleri sevmek zorunda değil, protesto haklarını da kullanabilirler. Yalnız dikkat edilmesi gereken şiddete başvurmadan protestolarını yapabilirler.

Şimdi aklıma takılıyor! Neden okulların en yoğun bulunduğu okullar caddesinde bulunan Öğretmenevi seçildi!… Samsun, Sinop’tan ders çıkarmış ki, 20 kilometre uzaklıktaki “Omtel”de toplantıları yapılmış. Sonra vekillerden Sırrı Süreyya Önder ısrarla Sinop Belediye Başkanımız Sayın Baki Ergül’e suçlamaları kabul edilir değil. Gerçi özür de dilemiştir, özür dilemekte bir erdemdir. Fakat sayın Baki Ergül, sevgili eşinin sağlık sorunları uğraşısından vazgeçip, kanal kanal, televizyonlara açıklamalar yapmak zorunda bırakılmıştır. Bu esnada gerçek bir Sinop beyefendiliğini gösterip seviyeli konuşarak tahrik etmeden kalitesini de göstermiştir. Birkez daha kendisini tebrik ediyorum. 

Sinop üzerine tüm medya çarşaf çarşaf yazı yazmış, kanallar parça parça programlar yapmıştır. Taha Akyol’un Hürriyet gazetesindeki bir tespitini paylaşmak istiyorum: “Sinop olayları konusunda söylenenler, nasıl aceleci ve önyargılı davrandığımızın kanıtıdır. Evvela Başbakan ‘CHP ve MHP tabanlarından oluşan grupların’ bu provokasyonda yer aldığını söylemiştir. Halbuki BDP’li Sırrı Süreyya Önder, Sinop MHP il başkanının kalabalığı yatıştırmaya çalıştığını ‘MHP’nin vebali olmadığını’ belirtti. BDP’liler olaylar için CHP’li Belediye Başkanı Baki Ergül’ü suçlamışlardı. Bunun yanlış olduğu anlaşıldı, Sırrı Süreyya Önder Sinop Belediye Başkanından özür diledi! Demekki Başbakan bu iki partiyi suçlaması haksızmış” diyor.

Artık Sinop üzerinde yeni bir oyunlar oynamaya devam etmesinler, vazgeçsinler!… Milattan önce 300-400'lü yıllarda Diyojen en güzelini demiş: “Gölge etme başka ihsan istemez.” O günden bu güne binlerce yıldır düşüncenin özgürlük talebi bu sözlerle Sinop’tan çıkmış dünyanın her tarafında anlatılır olmuştur. Bu güzel yaşam alanımız Sinop üzerinde oyunlara bir son verilsin artık!…

Sevgi ile kalın…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.